ISIS, Islamic State of Iraq Sham ya da Syria, yani Irak-Şam/Suriye İslam Devleti (bizde IŞID ya da DAEŞ) son birkaç yıldır İslam coğrafyasına kabus gibi çöken bir örgüttür. Nereden çıktığı, ne amaçladığı, insan kaynağının komuta kademesinin kimlerden oluştuğu konularında binlerce teori vardır ama biz bu konuyu erteleyeceğiz. Burada kısaca Batı kültürünün/kaos planlayıcılarının hiçbir ismi boş yere takmadığından hareketle ISIS kelimesini irdeleyelim.
Karmaşık Mısır kültünde fazlaca detaya girmeden; İsis, milattan sonraki yüzyıllarda Yunan ve Roma dünyasına gidip birçok dişi tanrıyı kendi kişiliğinde toplayan Mısır tanrıçasıdır. Kral tanrı kural koyucu Osiris’in kız kardeşi ve karısı olan İsis, Horus’un da annesidir. Mitolojiye göre insanlar Osiris’i severler. Koyduğu kuralları severek yerine getirirler. Kardeşi Seth onun bu başarısını kıskanır.Seth Osiris’ten kurtulmak için bir plan yapar. Kardeşinin ölçülerine uygun bir tabut yaptırır. Bir şölen düzenler ve Osiris’i de o şölene davet eder. Şölenin en sonunda önceden yaptırdığı tabutu çıkararak bu tabutun kime uyarsa ona verileceğini söyler. Herkes dener ve tabut sadece Osiris’e uyar. Bunun üzerine Seth hemen tabutun kapağını kapatır ve Osiris’in içinde oldugu tabutu Nil’e atar. Osiris’in karısı İsis kocasını aramaya başlar. Sonunda tabutunu bulur ve onu da alıp Mısır’a döner. Cenaze töreni yapmak için tabutu bir bataklığa saklar. Seth avdan dönerken tabutu bulur ve çok sinirlenir. Osiris’in vücudunu tabuttan çıkarıp parçalara böler ve Mısır’ın çeşitli yerlerine dağıtır.İsis bu parçaları teker teker bulur. Bir parçası eksiktir. Buna rağmen sihir ve büyü gücünü kullanarak dağılmış parçalarından Osiris’i canlandırır. İsis ve Osiris’in Horus adında bir çocukları olur. Horus büyüyünce Seth’e savaş açar. Bu savaşın sonuçları çeşitli şekillerde anlatılmaktadır. Bu savaşın sonucunda Osiris – yer altı dünyasının kralı, Horus yaşamın kralı, Seth ise şeytanlık ve kötülüğün kralı olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Nihayet Horus babasının öcünü alır. Set’i yener ve onu Sahra’ya gönderir.
Mısır mitolojisinde bu hikayenin çok değişik versiyonları bulunmaktadır. Biz kısa olanla kafa karıştırmadan gidelim ve bu hikayeyi günümüz ortadoğusuna yani ISIS/IŞID’ın hüküm sürmeye çalıştığı topraklara uyarlayalım.
Mitolojiye göre insanlar (Osmanlinın hüküm sürdüğü topraklarda) Osiris’i (Osmanlı Devletini) severler. Koyduğu kuralları severek yerine getirirler. Kardeşi Seth (Düşmanı İngiltere ve Haçlılar koalisyonu) onun bu başarısını kıskanır. Seth (İngiltere) Osiris’ten (Osmanlıdan) kurtulmak için bir plan yapar. Kardeşinin (Osmanlının) ölçülerine uygun bir tabut (T.C. devletinin şimdiki sınırları) yaptırır. Bir şölen (I. Dünya savaşı) düzenler ve Osiris’i de (Osmanlı Develetini) o şölene davet eder. Şölenin en sonunda önceden yaptırdığı tabutu çıkararak (100 senelik Misakı Milli sınırları) bu tabutun kime uyarsa ona verileceğini söyler. Herkes dener ve tabut sadece Osiris’e (Osmanlı devletine) uyar. Bunun üzerine Seth (İngiltere) hemen tabutun kapağını kapatır ( Osmanlının alfabesi değiştirip tarihini unutturur) ve Osiris’in (Osmanlının) içinde oldugu tabutu Nil nehrine (3 tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyaya) atar. Osiris’in karısı İsis (II. Dünya savaşı sonrası ABD) kocasını aramaya başlar. Sonunda tabutunu bulur ve onu da alıp Mısır’a döner. Cenaze töreni yapmak için tabutu bir bataklığa saklar (Rusya’nın çökmesini bekler). Seth (İngiltere) avdan dönerken tabutu bulur ve çok sinirlenir. Osiris’in (Osmanlının) vücudunu tabuttan çıkarıp parçalara böler (1960 darbesi vesonrasında ki sağ/sol Türk/Kürt Laik/Dindar kutuplaşmaları) ve Mısır’ın çeşitli yerlerine dağıtır. İsis bu parçaları teker teker bulur (parçalanmış İslam coğrafyasının her tarafında pıtırcık gibi bitiveren IŞID’cıklar). Bir parçası eksiktir. (Ruhu) Buna rağmen sihir ve büyü gücünü (CIA) kullanarak (Nurlu bir ruh kullanmaya çalışır Pensilvanya’da yetiştirdiği) dağılmış parçalarından Osiris’i canlandırır. (amacı zaten hep budur. eski düzenin sahibi Ingiltere’ye karşı yanında birisini bulmak)
Hikayenin buradan sonrası gelecekte geçecek:Zaten savaşta bunun üzerine. 100 yıl tabutta kalan Osiris/Osmanlı akıllanmıştır, burada mitilojik hikayeye sanki bir Dede Korkut eli değmiştir ve her ne kadar Seth’den (İngiltere) nefret etse de ISIS’den (ABD’den) de artık soğumuştur. Çünkü yokluğunda yaptığı büyülerle (ABD’nin soğuk savaş dönemi ve sonrası kirli savaşları) memleketinde/İslam coğrafyasında çok büyük acılar yaşatmıştır. Amacına ulaşabilmek için bütün şeytani yöntemleri kullanarak Seth’in (İngiltere) bir kopyası olmuştur.)İsis (ABD) ve Osiris’in (Türkiye’nin) Horus adında bir çocukları olur (olacak). Horus (Ortadoğu’da kurulacak yeni ülke) büyüyünce Seth’e (İngiltere’ye) savaş açar (açacak). Bu savaşın sonuçları çeşitli şekillerde anlatılmaktadır. Bu savaşın sonucunda ISIS – yer altı dünyasının kralı, (CIA ile dünyayı kontrol etmeye çalışan) Horus yaşamın kralı (bölgede insanları öldürmeye değil yaşatmaya çalışan Yeni Türkiye) Seth ise şeytanlık ve kötülüğün kralı (ya daMajesteleri/Kraliçe’si) olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Nihayet Horus (Yeni Türkiye) babasının (Osmanlı devletinin) öcünü alır. Set’i yener ve onu Sahra’ya (Kuzey ve Orta Afrika’ya) gönderir. (ama orada da onu Yecüc Mecüc (Çinliler) beklemektedir.)
Mitolojik hikayemiz burada biter. Yeni doğacak çocuğun ruhunun ISIS’e mi Osiris’e mi benzeyeceğini kısmetse göreceğiz. Ama hikayenin sonuna, epeydir ortalarda görünmeyen Dede Korkut el attığı için gökten üç elma düşer. Ama kimlerin kafasına düşer onu yakında göreceğiz.
ÇOK FAZLA KOMPLO TEORİSİ GİBİ GELDİ VE DÜNYA BÖYLE MİTLER VE KÜLTLERLE YÖNETİLMİYOR DİYORSANIZ BİRAZ DAHA KOMPLO TEORİSİ SUNALIM.
Şeriat kılıcı ‘Fransız Firavun’un elinde!
Mistik sırlar üzerinden dünya siyaseti ve diplomasi okunur mu? Kimine göre fantezi kimine göre gerçeğin ta kendisi. Ama bu tezi yüreklendiren çok fazla olay yaşanıyor. Bunlardan biri Riyad’da yaşandı. Bush ve Sarkozy’i ağırlayan “İslam’ın ev sahibi” (!) Arabistan, bir Firavun ve bir Avenjelik ağırladı. İşte bir mistik diplomatik okuma! iyibilgi AnkaraBaşkan Bush’un uhreviyata ilgisi zaten biliniyor. Washington’daki Evanjelik klanın bir parçası olduğu, gününü İncil’in o gün okuduğu sayfaya göre-muhtemelen dünya sorunlarını da-geçirdiği biliniyor.Ancak Paris liderinin de bu minvalde özellikleri olduğu şimdi şimdi ortaya çıkıyor. Hakkını baştan teslim için söyleyelim Sarkozy ile ilgili mistik okumayı ilk yapanlardan biri Netpano’dan Orhan Keleş oldu.Keleş, Sarkozy’nin III.Ramses ünvanı aldığını yazdı. Yani Firavun olmakla itham etti Sarkozy’i. Kendisinin de “fantezi yazılar” kategorisine koyduğu metinlerine göre, Sarkozy’nin Pensilvanya’da, bir göl kenarında Yahudi işadamının malikanesinde tatil amaçlı gittiğini, bunu duşan Fransız istihbaratı ve hükümetinin şaşkınlık geçirdiğini not etti.Bundan sonra Sarkozy ilginç bir ziyarette bulundu. “Ramses ile Sarkozy arasında ilişki kuramayanlar III.Ramses Sarkozy’nin, Ramses’in mezarını Mısır’da ziyaretini izlediler.”Üstelik II. Ramses’in-ki bu durumda Sarkozy’nin selefi oluyor!-mezarını Sarkozy ve Fransız devletinin yaptırdığı ortaya çıktı. Bu Suudi Arabistan ziyaretine kadar olan durum. Tabii bu arada Sarkozy’nin Mısır piramitlerine bol korumalı bir ziyarette de bulunduğunu belirtelim. İşte yukarıdak belirttiğimiz ve günlük “siyaset-diplomasi” nedenlerini saydığımız Riyad ziyaretinde ilginç ve sembolik bir an daha yaşandı.Riyad’daki Kraliyet Sarayı’nda Sarkozy’e geleneksel savaş dansı gösterisi sunulduktan sonra, Sarkozy’nin eline Kral’ın kardeşi Prens Salman tarafından “kılıç” verildi. Ama bu kılıç öyle sıradan bir kılıç değildi.Bu kılıç, idamlarda kullanılıyordu ve şeratı temsil ediyordu. Bir anlamda “şeriatın kestiği parmak acımaz” özlü ve köklü sözündeki gizli özne olan kılıç işte bu kılıçtı! Şeriatın kılıcı!Sonuç olarak “semboller üzerinden” yürütülen bir okuma açık biçimde şu mesajı veriyordu; “Şeriatın kılıcı yeni Firavun’un elinde”.Bu gösterinin ertesi sabahı Kral Abdullah Riyad Havaalanına giderek Başkan Bush’u karşıladı. Yani Evanjelik liderliğin siyasi patronunu. Ancak ona şeriatın kılıcını değil bir başka hediye verdi! Resimde eksik olan ‘kabala’yı tamamladı!
Avrupa’nın Yeni Firavunu Sarkozy, Oktan Keleş, onaltiyildiz.com
(…) Yazıda Ramses’in sakalının çalınarak Firavun’un gensel psikolojik analizinin yapıldığı belirtilmiş; bununla ilgili şehir ve mekanın ismi de verilerek konunun esrar perdesi aralanmaya çalışılmıştı. Pensilvanya’daki bir göl kenarında yaşayan, Mossad’ın güdümünde olan Yahudi asıllı ve iş adamı görünümündeki Amerikalı bir adamdan bahsetmiştik. Ayrıca bir hahamdan ve ilişkisinden söz etmiştik. Bu yazıdan birkaç ay sonra Pensilvanya’da göl kenarındaki bir malikanede Sarkozy’nin malikane sahibi Mike Appe ile tatili bütün dünyayı karıştırdı. Tabi başta Fransa’yıda. İŞTE GÖL KENARINDAKİ ÜNLÜ MALİKANE Nasıl olur da Fransa’nın Cumhurbaşkanı Pensilvanya’da, bir göl kenarında ve Bush’un evine yakın bir mevkide böyle bir tatil yapar. (Tabi sözde bir tatil) Gazetecilere yakalanan Sarkozy’nin çok sinirli olduğu ve kızgın bir şekilde bağırıp çağırdığı yansıdı medyaya daha sonra. Melami savaşları kitabımda Şeytanîlerden (Yahudi ırkına mensup), Haçlı konseyinden, Vatikan’dan ve bunlarla mücadele eden Hilalîlerden bahsetmiştim. Kısaca: — Bu insanlık düşmanı İsrail finanslı Şeytanîler ve Haçlı konseyi, yeryüzünde İslam ve insanlık düşmanı fitnelerin, savaşların ve projelerin sahibidir. — Kürdistan İsrail’in; Avrupa birliği ise Vatikan ve Haçlı konseyinin projesidir. — Kürdistan haritaları Türkiye’nin de büyük bir bölümünü almış şekilde, dünyada hemen hemen her yerde yayımlanır. — Aynı şekilde Haçlı konseyinin de emeli olan Büyük Ermenistan Projesi tıpkı sözde Kürdistan haritaları gibi aynı bölgeleri kendi toprakları olarak gösterir. Ayrıca :- Gözler Türkiye’de, Türk ordusunda ve İstanbul’da… — Şeytanîler (İsrail’in) ile Haçlı konseyi arasında da bir rekabet vardır; hem insanlık üzerindeki emellerinde hem de yurdumuz üzerinde. (…) AB’nin iki lokomatif ülkesi: Almanya ve Fransa. Yahudiler AB’yi ele geçirme planlarında bir adım öndeler. Angela Merkel bir Yahudi. Papa Benedikt Yahudi. Sarkozy’de Yahudi. Yani ‘Şeytan üçgeni’ kuruldu. Haçlılar bundan rahatsız. Aralarında çetin bir mücadele başladı ve ileride sonuçlarını göreceğiz. (…) Sarkozy daha cumhurbaşkanı seçilir seçilmez .Akdeniz birliği projesi’ni sundu. Haydaa… AB’yi daha tam kuramadan Akdeniz bölge devletlerini birleştirecek ve lütfedip Türkiye’yi de bu birliğe önerecekmiş (!) Ben de diyorum ki: Sarkozy Bey! Akdeniz’in hakim ülkesi biziz. Böyle bir birlik kurulacaksa onu ancak biz kurarız. Lütfetme! Tabi bu işin sırrı da şu: Sunulan bu Akdeniz projesi, sekteye uğramış. Büyük Ortadoğu projesi’nin farklı bir isim altında yeni sürümü; yani bir B PLANIbu proje. Tabii yersek… Sarkozy, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm propagandasını Türkiye üzerine yaptı. Problemi Türkiye ile. Çünkü o da biliyor ki, Türkiye engellenmezse ahir zaman’da Dünya Hakim Devleti olacak. Şimdi gelelim göl kenarındaki malikanedeki muhabbete:
Tarih:8. 08. 2007 Saat:15.00 suları Yer:Pensilvanya’da bir göl kenarı. Mike Appe’nin malikanesi . GÖL KENARINDAKİ BÖLGE WOLFEBORO’NUN GÖRÜNTÜLERİ Cia ve Mossad kuş uçurtmuyor. Ama bizim kuş bir yolunu bulmuş ve içeri çoktan girmiş bile… Seçilmiş Şeytanîler ayinlerini yapıyor. Sarkozy’ye Firavun 3. Ramses ünvanı veriliyor. Gecede sapık bir ayin gerçekleştiriliyor. Kafası kesilmiş yeni doğmuş bir bebeğin kanı içiliyor. Tabi bütün bunlar Şeytanîler tarafındanbelli karelerle gizlice filme çekiliyor.İleride bir arıza çıkarılırsa şantaj amacıyla saklanacak. 3. Ramses Sarkozy’ye telkinler yapılıyor. Bu arada küçük bir ameliyat yapılacağı söyleniyor ve Sarkozy Avrupa’daki görevine hazırlanıyor. Yakında Paris gettoları yanar da isyan çıkarsa, yeni terör olayları Avrupa’da İslam ve göçmenler adına olursa şaşırmayın. Yakında Avrupa’nın kaynadığını görebiliriz. Burada yine AB hayranlarına küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum: AB diye bir şey yok. Ne olduğu belirsiz projeler var. İngiltere pusuda. Herkes kendi oyununu oynuyor. Örneğin bir haberin analizi:- Rusya Gürcistan’a bomba atmış; ama patlamamış. Gürcistan’ın ismi Corciya’dır.(Georgia). Ayrıca ABD’de bulunan Georgia eyaleti de ABD’ye ilk katılan koyu Hristiyan bir eyalettir. Gürcistan Kafkasya’nın barutu ve ajan yuvasıdır. — Bu arada Azerbaycan da Karabağ’ı geri almak için fırsat kolluyor. — Kafkasya kaynar kazan; adeta kıvılcım bekliyor. Yani Ortadoğu, Irak derken buralar unutuluyor. — Gürcistan; yani Corciya’da Şeytaniler ve Haçlılar projeler hazırlıyorlar. — ABD Kafkasya’ya adım atmak için burayı seçti. Rusya bu işe ne der; bunu da Stratejistler cevaplasın. Tüm bu yazdıklarım belki de bir masaldan ibaret. Bizden sadece anlatması. Ayrıca — 2. Abdülhamit’i tahtan indiren altı kişiden biri olan Emanuel Karasu kimdir? — Sarkozy ile akrabalığı ne boyuttadır. — Sarkozy’nin İstanbul’daki akrabaları kimlerdir. Araştırın ve bakın! Ne sürprizlerle karşılaşılacak… Oktan Keleş
Not: Bu yazı, 15 Ağustos 2007 tarihinde Netpano sitesinde yayınlanmıştır.
Sarkozy’nin Omuzundaki Çocuk Kim?
Daha önce ‘ Avrupa’nın Yeni Firavunu Sarkozy’ yazımda Sarkozy’nin III.Ramses ünvanı aldığını ve Pensilvanya’da, bir göl kenarındaki malikanede kimler ile görüşüp hangi ayinleri yaptığını yazmıştık. Bu yazılara fantazi gözüyle bakanlar aylar sonra Sarkozy’nin Pensilvanya’da, bir göl kenarında Yahudi işadamının malikanesinde tatil amaçlı gittiğini duyunca başta Fransız gizli teşkilatı ve Fransa hükümeti olmak üzere tüm dünya çok şaşırmıştı. Oysa biz bunları aylar önce katılmış olduğum TV programıda dahil olmak üzere deşifre etmiştik. Daha sonra ulusal basında bu yazılar yankı buldu. Ramses ile Sarkozy arasında ilişki kuramayanlar geçen hafta bir baktılar ki III.Ramses Sarkozy, Ramses’in mezarını Mısır’da ziyaret ediyor.
Yetmiyor bir başka şey daha meydana çıkıyor. Dünya medyasında II Ramses’in mezarını Sarkozy ve Fransız devletinin yaptırdığı ortaya çıkıyor. Mısır’daki Krallar Vadisinde gizli bir ayin yapılıyor. Bu ayine İsrailli yahudi şeytanilerde katılıyor. Görüntülemek isteyen gazetecilere kameralar önünde hakaret ederek korumaları tarafından uzaklaştırılıyor. III.Ramses meselesine fantazi diye bakanlar şöyle diyorlar: Vay be !!
Hazır gündemdeyken bir fantazi daha söyleyeyim tamamlansın. Sarkozy’ nin sırtındaki çocuk şeytaniler tarafından seçilen çocuklardan birisidir. Yeni Dünya Düzeni krallığı için yetiştirilen çocuklardan biri. Çocuğun bir eli neden sarılı? Yahudiler ve haçlılar için önemli olan tarihi Petra Tapınağı’nın çıkışında bu çocuğu omuzuna alarak acaba ne mesajı veriyor? Fantazi severlere bir bulmaca. (…)
AP FOTOĞRAFI. FRANSIZ CUMHURBAŞKANI ÜRDÜN’DE PETRA TAPINAĞINI GEZERKEN OMUZUNDA KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR ÇOCUK TAŞIYOR. 5 OCAK 2008. ÇOCUĞUN YÜZÜNÜN BÜTÜN FOTOĞRAFLARDA GİZLENDİĞİNE DİKKAT EDİNİZ.
AP FOTOĞRAFI. FRANSIZ CUMHURBAŞKANI VE SEVGİLİSİ MISIR’DA GİZA PİRAMİTLERİNİ GEZERKEN. 30 ARALIK 2007.