Şu IŞID ve El Kaide ne mübarek örgütlermiş. Biri Afganistan dağlarından dünyaya şekil verirken diğeri Irak ve Suriye’nin dımdızlak ovalarından dünyayı şekillendirebiliyor. Nerede ise insanın tebrik edesi geliyor bu kadar beceriyi. Son Paris saldırısından sonra Rusya ve Fransa birbirlerine yaklaşmışmış. Zaten mesele İslam coğrafyasına saldırı olunca ne zaman uzaktılar ki diye bir parantezde açarak devam edelim.
Şimdi biraz geriye gidelim. 9 ay kadar önceden bir haber.
(…) Hollande, ‘Fransa, Ukrayna’nın NATO’nun parçası olmasını istemiyor. Bunu NATO’ya Amerikalıların her zaman karıştığı yönünde endişeleri olan Ruslar için de söylüyorum. Bu sorunları Avrupalılar kendi arasında çözmelidir’ diye konuştu. Fransa’nın Ukrayna’da savaşa girip girmeyeceğine ilişkin bir soruyu cevaplayan Hollande, Fransa’nın Ukrayna’da devam eden savaşın bir parçası da olmayacağını vurguladı. Ukrayna’daki sorunun çözümünde bütün tarafları memnun edecek bir anlaşma arayışı içinde olduklarını kaydeden Hollande, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bugün Ukrayna’nın başkenti Kiev’e gideceklerini ve Ukrayna’nın doğusundaki gelişmelerle ilgili sorunun çözümü için öneri sunacaklarını açıkladı.
05 Şubat 2015
Şimdi de 7 yıl öncesine gidelim. Yine Rusya’nın yörüngesinde bir ülke ve Fransa’nın reaksiyonu.
23 Ekim 2008
Herhalde anlatabildik. Bir de şu Mistral gemileri meselesi var ki bir alem. Fransa, Rusya için ürettiği Mistral sınıfı helikopterli çıkarma gemilerini Ukrayna krizi sonrası Rusya’ya uygulanan ambargo yüzünden teslim etmemişti. Karşılıklı anlaşma ile akit feshedilmiş ve Rusya gemilerin Mısır’a satılmasına izin vermişti. Önemine binaen bu konuyu daha önce birkaç kez analiz etmiştik.
Şimdi bir Akdeniz düşünelim. Fransız çıkarma gemileri olan bir Mısır, Rus donanması, güçlü bir donanma kurmaya çalışan Kıbrıs Rum kesimi, parasını Suudi Arabistan’ın ödediği 3 milyar dolarlık Fransız silahı almış bir Lübnan…
Bu resim bizi nereye götürür?