Kim kaybetti? Türk – Kürt barışı kimleri geriyor?

7 HAZİRAN 2015 SEÇİMİ SONRASI AVRUPA BASININDA ATILAN MANŞETLERDEN BAZILARI:

1 KASIM 2015 SEÇİMLERİNDEN BİR GÜN ÖNCE İNGİLİZ BASINI
30 Ekim İngiltere basın özeti
Economistdergisi “Sultan zorda” başlıklı başyazısında “Türkler, 1 Kasım’da Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermemeli. Erdoğan artık ülkesi için iyi değil” dedi.
Yazı özetle şöyle:”Türkiye’nin Batı için önemini hafife almayın. Soğuk savaşta Sovyetler Birliği’ne karşı NATO’nun siperiydi. Ardından baskıcı, şiddet dolu bir kaosun yaşandığı Arap dünyasında gelişen İslam demokrasisi için bir model oldu. Daha yakın bir zaman önce de, hayranlık uyandıracak bir şekilde, Suriye’de sınırındaki savaştan kaçan 2 milyon mülteciye kapılarını açtı.”‘Ama bugün Türkiye’nin itibarı zedelenmiş durumda. 1 Kasım’daki seçimler, PKK’ya karşı savaşın yeniden başladığı, içeride intihar eylemlerinin düzenlendiği, özgür medaya saldırıların yapıldığı, bağımsız savcı ve yargıçların açığa alındığı ve bazen Türkiye’nin üzücü bir şekilde IŞİD’li cihatçılara hoşgörülü olduğu duygusunun hakim olduğu bir dönemde yapılıyor.”
‘Sorumlu Erdoğan’
“Bunun sorumlusu büyük ölçüde ülkenin müstebit Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Beş ay içinde yaptırdığı bu ikinci seçimin amacı iktidarını sağlamlaştırmak.Türkler, rakiplerine oy vererek ona karşı çıkmalı ve Erdoğan’ı tekrar bir yıl önce geldiği makamının törensel çerçevesine oturtmalı.(…)

“Daha da kötüsü, Erdoğan AKP’nin şansını azamiye çıkarmak için HDP’nin oylarını aşağı çekeceği umuduyla Kürtlerle barış sürecini bozdu. Bu özellikle üzücü, çünkü Erdoğan başbakanken barış sürecinin cesur bir savunucusuydu. Şimdi ordu PKK’yla yeniden savaşta.””Türk savaş uçakları, Esad ve IŞİD’in karşısındaki en etkili güç olmalarına rağmen Suriye ve Irak’taki Kürt mevzilerini vurdu. Ankara’da 10 Ekim’de IŞİD’e atfedilen 102 kişinin öldüğü korkunç intihar eylemi dahil bir dizi saldırı, HDP’nin Türkiye genelinde miting düzenlemesini engelledi. Muhalefet partilerinin önünü kesmek için medya üzerinden yıldırma politikası uygulanırken HDP üyeleri seslerini duyuramadı.”(…)

“Ve bölgede özellikle de Suriye’de sorunlar var. Erdoğan dört yıl önce herkesten farklı bir çizgi benimseyerek Esad’ın gitmesini talep etti.Erdoğan gecikerek, Amerikalılara IŞİD hedeflerini vurması için İncirlik’i kullanma izni verdi. Kendi hava güçleri saldırılarını ağırlıklı olarak Kürtlere yöneltti. Türkiye, tüm ülkelerden daha fazla Suriyeli mülteci kabul etti fakat aynı zamanda göçmenlerin Avrupa yolundaki ana güzergahı oldu. Yeni hükümet Suriye’ye ve mültecilere yaklaşımı yeniden değerlendirmek zorunda kalacak. Ancak bu, Avrupa ve NATO’daki müttefikleriyle işbirliği halinde yapılmalı onlara karşı değil.”
Guardian:Basın baskı altında
Guardian gazetesinde Kanaltürk ve Bugün TV’nin yayınlarının kesilmesiyle ilgili haberde seçim öncesinde Türkiye’de medyanın, ağır baskılarla karşı karşıya olduğu belirtildi.
İstanbul’dan Kareem Shaheen ve Şafak Timur imzalı yazıda, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif gazeteciler görevden alınıyor, hatta saldırıya uğruyor.Muhalefet yanlısı yayın kuruluşlarına baskınlar yapılıyor. Gözlemciler, bunu Ankara’da değişim ve hesap verilebilirlik isteyenlere yönelik bir yıldırma girişimi olarak niteliyor’ deniyor.
Kayyum kararıyla görevden alınan Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, gazeteye açıklamasında, ‘Bu, Türk tarihindeki basına yönelik en büyük baskıdır’dedi.
Gezi Parkı protestoları sırasında polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ağabeyi, HDP milletvekili adaylarından Mustafa SarısülükIndependent gazetesineaçıklamasında, ‘Hükümet Kürtlere savaş ilan ettiği için aday olmayı görev bildim’ dedi.
Gazetenin haberinde özetle şöyle deniyor:
‘Alevi olan Sarısülük, HDP’nin, genç solculardan liberallere, çevrecilerden eşcinsel aktivistlere ve insan hakları savunucularına hükümetin mağdur ettiği kesimleri çekme girişimi çerçevesinde aday gösterildi.’
‘Parti bu grupları, iktidarını sağlamlaştırmak için etnik, dini ve siyasi gerilimi kullanarak seçmenleri yabancılaştıran Erdoğan ve partisine karşı birleşmeleri için ikna etmeyi umuyor.’
‘Farklı insanlar ortak amaçta birleşti’
FARKLI İNSANLAR VE ÜLKELER ORTAK AMAÇTA BİRLEŞTİ DEMEK HERHALDE DAHA DOĞRU OLACAKTIR. PADİŞAHLIK VE HİLAFET MÜESSESESİ ILGA EDİLELİ NEREDE İSE YÜZYIL OLDU AMA İNGİLİZLERİN VE AVRUPALILARIN SULTAN VE SELAHADDİN EYYÜBİ KORKUSU BİR TÜRLÜ GEÇMEK BİLMİYOR. ASLINDA FARKINDA OLMADAN KAFASINDAKİ BİR KORKUNUN  KODUNU DA VERMİŞ OLUYOR AVRUPA BASINI. TÜRK SULTAN İLE KÜRT KOMUTANIN BERABERLİKLERİ EN BÜYÜK KORKULARI.
BARIŞ SÜRECİNİ KİMİN BALTALADIĞINI, TÜRK KÜRT DOSTLUĞU VE BARIŞINDAN KİMLERİN ZARAR GÖRECEĞİNİ ANLAYABİLDİK Mİ?