Montrö kartı masada…

DÜN YAPTIĞIMIZ ANALİZ. RUS SÖZCÜNÜN UMUTLARI HER AN YIKILABİLİR GİBİ GÖZÜKÜYOR.
BUGÜNKÜ YENİ ŞAFAK GAZETESİ.

Sınır ihlalinin ardından uçağı düşürülen Rusya’nın Türkiye’ye yönelik sert açıklamaları ve aldığı bir dizi yaptırım tedbiri, Ankara’nın elindeki kartları gündeme getirdi. Moskova’ya karşı hayata geçirilmesi muhtemel uygulamaların başında ‘boğazı kapatmak’ geliyor. Suriye’deki savaşta Esed rejiminin yanında saf tutan Rusya’nın Akdeniz’e askeri destek ulaştırmasını sağlayan ana unsur ‘Montrö Boğazlar Sözleşmesi’. Ancak Rusya’nın elini rahatlatan aynı sözleşme, Türkiye’ye Rus savaş gemilerini engelleme hakkını da veriyor.TEHDİT VARSA…Türkiye’nin 1936 yılında Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile imzaladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi, savaş veya savaş tehdidi halinde Türkiye’ye önemli imkanlar sağlıyor. Barış zamanında belirli kurallara uyulması şartıyla boğazları ticaret gemileri ve savaş gemilerinin geçişinde özgür bırakan Montrö Sözleşmesi’ne göre, ‘savaş zamanında Türkiye savaşan ülke ise, savaş gemilerinin boğazlardan geçişi konusunda dilediği gibi davranabiliyor.’ Anlaşmaya göre Türkiye, kendisini pek yakın bir savaş tehdidi karşısında sayarsa da boğazlarda dilediği gibi davranabiliyor. Ancak bu kural bir şarta bağlı. ‘Savaş tehdidi’ gerekçesiyle boğaz kapatma kararını Milletler Cemiyeti Konseyi’nin 3’te 2 çoğunlukla onaylaması gerekiyor. Durum onaylanmazsa bu karar geri alınıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında fiilen ortadan kalkan Milletler Cemiyeti Konseyi bugün Birleşmiş Milletler’e evrilirken, bu hükmün nasıl uygulanacağı halen belirsizliğini koruyor.TİCARİLER DE DAHİLTürkiye’ye savaşa taraf ya da savaş tehdidi halinde boğazlarda tanınan bu imtiyaz, ticaret gemilerinin geçişlerinde ise Türkiye’ye ‘kontrol hakkı’ getiriyor. Barış zamanında hiçbir şart olmaksızın boğazlardan geçişte tam özgür kalan ticaret gemileri, savaş zamanında ise şartlı geçiş yapıyor. Eğer Türkiye savaşan tarafsa, Türkiye ile savaşmayan ülkelerin ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla boğazlardan geçebiliyor. Geçişler ise yalnızca gündüz ve kılavuzla yapılabiliyor. Aynı şartlar Türkiye’nin kendini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda da uygulanabiliyor.