Son günlerde medyamızda Rusya’nın kendi uçağının düşürülmesini istediği için bu işin önünü açtığı gibi bir mevzu çevrilip duruyor. Her ne kadar bu mümkün ise de olayın vuku bulmasının ardından Rusya’nın şaşkın ördek tepkilerini açıklamaya yetmiyor. Bu konuyu daha önce değerlendirmiştik.
Son olaylara bakalım;
Türkiye ve Rusya arasındaki yaşanan uçak krizi sonrası yolcu sayısında büyük bir düşüş izlenen Rus Aeroflot Havayolları, bir hafta içinde ikinci kez İstanbul— Moskova seferlerinden birini iptal etti.
Uçak krizinden bu yana Rus para birimi Ruble, dolar karşısında yüzde 5 değer kaybetti. 23 Kasım’da 65.83 seviyesinden kapanan Dolar/Ruble paritesi bugün 69 seviyesini aşarak son 3 ayın zirvesine çıktı. Aynı dönemde Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 1.98 oldu.
Türkiye’yi IŞID petrolü almakla suçladı, ardında gelen olaylarla rezil oldu.
Boğazdan geçen gemilerinin üzerinde yerden havaya füze taşıyan bir askeri gösterdiler ve Montröyü delmiş oldular. Yarın Türkiye boğazı Ruslara kapatırsa bu görüntü delil olarak BM’ye sunulacaktır.
Hazar’da tatbikat yaptı ve Hazar’a kıyısı olan ülkeleri tedirgin etti. Yarın bu ülkeler kendi güvenlikleri için bölgeye yabancı güç sokabilirler.
İran’ı bölgede öne sürdükçe öldürülen İran’lı asker sayısı artıyor ve İran bölgede kelimenin tam manasıyla hedef tahtası oluyor. Artık diğer ülkelerdeki Şiiler bile İran’ın sadece kendisini öncüleyen ve diğer bölgelerde yaşayan Şiileri gerektiğinde rahatlıkla feda edilebilecek birer piyon olarak kullanan politikalarından rahatsız olmaya başladılar.
Suudi Arabistan petrol üretimini düşürmezken, ABD Esad güçlerini bombalamaya başladı.
Hazar denizinde haftasonu 2 petrol platformu yanan Azerbaycan (ki bunun bir bedeli olacaktır yakana) ise Türkiye’ye bugün taşımada yapılacak indirimi açıkladı.
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş enerji nakliyesi konusunda Azerbaycan’ın Rusya krizinden sonra Türkiye’ye yüzde 40 indirim yaptığını söyledi.Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, ‘Dünyada doğalgaz ve petrol ihraç eden ülkeler Katar, Azerbaycan, Kuzey Irak ve diğer ülkelerle yapılan görüşmeler sonucunda önümüzdeki yıllar içinde Rusya’ya olan enerji bağımlılığımızı minimize edecek şekilde çalışma yürütüyoruz’ dedi.
Türkiye eski defterleri açarak Rusya’yı uluslararası alanda zor durumda bırakabileceğini gösterdi.
İslam dünyasını yanına almaya çalışan, hatta yakınlarda büyük bir törenle Moskova’da cami açan Putin, Türkiye’yi tehdit etmesiyle birlikte bütün İslam ve Türk dünyasını Rusya’ya karşı birleşmiş olarak karşısında buluverdi.
Türkiye’ye her kızdığında yaptığı şey olan domates düşmanlığı ise artık Türk üreticisini çok sıktı. Onun için sebze ihracatçılarımız Rusya’ya yasak kapsamına almadığı limon fındık gibi ürünleride vermeyi kesti ve sebzelere yeni müşteri yine İslam dünyasından geldi.
İngiliz gazetesi Guardian ise bozuk saatin günde iki kere doğruyu göstermesi gibi Putin’in Türkmenleri bombalamakla yanlış yaptığı yorumunda bulundu.
Şimdi bu kadar haberi okuduktan sonra ‘Rusya kendi uçağını bilerek mi düşürttürdü’ diye soranlara:
Uçağını kendisi mi düşürttürdü bilemiyoruz ama 15 senelik çalışmanın ürünü olan kendi casus uydusunu kendisinin düşürdüğü kesin. Herhalde anlatabildik…
Yaklaşık 15 yıl önce üzerinde çalışmalar başlatılan casus uydusu “Kanopus-ST”, başarısız fırlatıldığı için tek bir görevi bile yerine getiremedi. Rusya Savunma Bakanlığı uydunun önümüzdeki günlerde düşeceğini açıkladı. Rusya’nın iki casus uydusu 5 Aralık akşamı Plisetks askeri uzay üssünden “Soyuz-2.1B” taşıyıcı roketiyle fırlatılmıştı.(…) Rusya Uzay Kontrol Merkezi, uydulardan Kanopus-ST’nin taşıyıcı roketten planlanan zamanda ayrılmadığı için hiçbir işe yaramayan uzay çöpü haline geldiğini kabul etmek zorunda kaldı. “Kanopus-ST” casus uydusu uzun yıllar süren çalışmayla deniz ve okyanuslarda derinden yol alan düşman denizaltıların yerlerini tespit etmek için tasarlanmıştı.