Yukarıda bahse konu makale Rus savaş uçağı düşürülmeden 4-5 gün önce Pravda’da yayınlandı. Pravda Rus devletinin resmi yayın organı olması hasebiyle önemli. (Makalenin tamamı için resme tıklayınız) Makale şöyle başlamaktadır;
‘1999 yılında Putin teröristlerin tuvalette bile olsa bulunup yokedilecekleri sözünü verdi. Başayev’den Umarov’a kadar bütün Çeçen savaş lordları gerçekten de yokedildiler. Rusya’nın stratejik bombardıman uçakları ve ve denizaltılardan yaptığı son füze saldırıları terörizme destek veren ülkelere açık bir uyarı idi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ANTLAŞMASI 51. MADDE
Terörle savaşta Rusya Birleşmiş Milletler Anlaşmasının 51. Maddesine göre davranacaktır. (…) Rusya bu maddeyi askeri, diplomatik ve finansal anlamda uygulayacaktır.
Madde 51- Bu Antlaşma’nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletlerüyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, GüvenlikKonseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemlerialıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma
hakkına halel getirmez. Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırkenaldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi.ne bildirilir ve Konsey’inişbu Antlaşma gereğince uluslararası barış ve güvenliğin korunması yada yeniden kurulması için gerekli göreceği biçimde her an hareket etmeyetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez. (…)
Buraya kadar moda mod tercüme idi. Makalenin bundan sonrasını kısaca özetleyelim.
11 Eylül sonrası BM Güvenlik Konseyi ABD’ye bir devlet adına hareket etmeye organize olmamış gruplara karşı kendisini savunma hakkını tanıdı. Sina yarımadası üzerinde düşürülen Rus uçağı sonrası Rusya’da 51. Maddeyi kullanarak saldırganları yoketme dahil her yolu deneyecektir. Bunlardan biri de 1999 yılında Dağıstan’ı işgali organize eden Çeçen militan Zelimkhan Yandarbiyev’dir. Doha, Katar’da özel bir operasyonla öldürülen Yandarbiyev Rusya’nın 3 sene boyunca istemesine karşı Katar tarafından iade edilmemiştir.
Katar Sina saldırısının organizatörlerinden biridir. Katar ve Suudi Arabistan terörü devlet eliyle destekleyen ülkelerdir, Suriye ve Irak’ta yaptıkları bilinmektedir. Bu ülkeler Rusya’dan çok korkmalıdırlar. Onları nasıl korkutacağımız yönetime kalmıştır ve bombardıman yapma haricinde de seçenekler mevcuttur diyor bir düşünce kuruluşunun CEO’su. ABD NATO ve AB kendilerine tehdit olan yerlere nasıl müdahale ediyorlar ise bizde aynısını hızlıca yapmalıyız yoksa NATO savaşı bizim sınırlarımıza taşıyacak. Hızla hareket edip
Rusya artık Irak ve Suriye’de ki çıkarlarını görmezden gelemez. Teröristlerin vatandaşlarını öldürmesine izin veremez. Suriye içinde ‘açık koalisyon’ oluşturmalıdır. Dikkat çekici bir nokta ise ABD’nin başını çektiği koalisyonun hava operasyonlarının ana üssü Katar Al-Udeid hava üssüdür.Artık Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın terörizmle ilişkileri BM’de kurulacak Uluslararası bir mahkemede ele alınmalıdır.
Lyuba Lulko
Pravda.Ru
Evet yanlış okumadınız. Rusya; Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ı BM’de yargılamak ve açıktan söylemese de bombalamak istiyor. Türkiye hariç diğer iki ülkenin petrol ve gaz rezervlerinin Rusya’nın en büyük ticari rakibi olduğunu söylemeye gerek var mı? Bu iki ülke Irak ve Libya gibi bombalanıp petrolleri ve gaz rezervleri kullanılamaz hale gelirse Rusya ve İran’ın olaydan ziyadesiyle karlı çıkacaklarından kimsenin şüphesi var mı? Peki Türkiye’nin Katar’da yurtdışındaki ilk askeri üssünü kurma anlaşmasını yaptığını bilmeyen var mı?(Bakınız:
Rusya’nın Türkiye’yi uçakları ile niye taciz ettiği herhalde daha anlaşılır bir hale gelmiştir. Aynı şekilde Türkiye’nin Rus uçağını niye adeta canlı yayında düşürdüğü ve şov yaptığı.
Mısır üzerinde düşen Rus uçağı ile (tıpkı 11 Eylül gibi uçak sembolüne dikkat) Rusya kendi 11 Eylül’ünü deklare ederek kendi savaşını yapmak istiyor makaleye göre. Hatırlayalım Çeçenistan savaşını başlatabilmek için Rusya’da büyük apartman blokları sözde Çeçenler tarafından havaya uçurtulmuş, birçok insan ölmüştü. Bu bombalamaları Çeçenlerin değilde Rus istihbaratının yaptığını ortaya çıkarmak üzere olan gazeteciler öldürülmüştü.
Rusya’nın gözdağı verme ve korkutma taktikleri işe yaramamış Katar’ı ve Suudi Arabistan’ı tehdit eden Rusya’nın savaş uçağı Türkiye tarafından Türkiye’nin hac yollarını koruyan/Araplarla bağımızı sağlayan Türkmenlerin yaşadığı dağların üzerinde Rusya’nın tehditleri ve gururu ile birlikte paramparça edilmiştir.
Makalede kullanılan resme de dikkatinizi çekmek isteriz. Bir uçağın silah podlarına takılmış bombaların yakın plan fotoğrafı. Yani kafamıza atmakla tehdit ettikleri bombalar. Dolayısıyla sırtlarından bıçaklandıklarını iddia eden Rus başkanı Putin’e en güzel cevap Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘biz göğüs göğüse çarpışmayı çok iyi biliriz’ sözüdür.
Türkiye bu uçağı düşürerek çok açık biçimde ne bize ne de müttefiklerimize yapılacak tehditlerin kabul edilmeyeceğini göstermiştir. Rus uçağının vurulma ve düşme anının adeta naklen yayınlanması dikkatinizi çekmiştir. Bir görüntü bin söze bedeldir mantığının işletildiği çok açıktır. Ve bugünün iki haberi;
KATAR’A ÖNCEDEN PLANLANMAMIŞ ZİYARET…ANLAYANA !
(Burada bir parantez açarak gelen NATO gücü konusunda da ayrıca dikkatli olunması gerektiğini vurgulayalım ve parantezi kapatalım)
Ve iki gün önce yine Pravda’da çıkan bir başka makale. Uzun uzun tercüme edemeyeceğiz. Başlık olayı anlatıyor.
‘OSMANLI İMPARATORLUĞUNU YENİDEN KURMADAN ÖNCE NATO TÜRKİYE’DEN KURTULMALIDIR.’
