13 Ocak 2016 tarihli analizimizde‘Önce talebesi, sonra hocası… İşler böyle yürür.’başlıklı analizimizi yorumsuz tekrar dikkatinize sunuyoruz.
Önce talebesi, sonra hocası… İşler böyle yürür.
Fakirlikle mücadelenin önemine de değinen Obama, bu noktada federal hükümetin en büyük şirketler ve zenginlerin çıkarlarına hizmet etmediğinden emin olunması gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Finansal krize gıda pulu alanlar değil, Wall Street’teki ihmalkarlık yol açtı. Ücretlerin yükselmemesinin nedeni göçmenler değil, çeyreklik kazançları uzun vadeli gelirlerin üstüne koyan yönetim kurulu toplantılarında alınan kararlar. Off-shore hesaplarıyla vergi kaçıranlar, elbette bu konuşmayı izleyen ortalama aileler değil” yorumunu yaptı.
“Yüzyıllardır emek ve sermaye arasındaki dengede gidip gelen sarkaç bu kez fazlaca sermaye tarafına kaydı. Sermayenin getirisi emeğin getirisini aştı. G20 — B20 sürecinde benim açımdan en çarpıcı veri G20 ülkelerinde şirket kârlarının milli gelirden aldığı payın tarihin en yüksek seviyelerine ulaştığı bir dönemde, çalışanların milli gelirden aldığı payın gerilemesiydi. Bu olgunun özellikle gelişmiş ülkelerde daha belirgin bir hale geldiğini de vurgulamak isterim. Bu nedenle de zenginlik nimetinden işçi aynı oranda yararlanamadı. Zaten sosyal açıdan bu durum sürdürülemez derken kast ettiğim konulardan biri budur.Benim açımdan konunun temeli, kapitalizmin ortadan kaldırılması ya da yok edilmesi değil, kapitalizmin daha sürdürülebilir, eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşmesi gereği. Eşitlik kavramını da açmakta fayda var: Tarihin hiçbir aşamasında tam eşitlik olmamıştır. Hiçbir ekonomik modelde, siyasi ya da toplumsal modelde bu olmamış. Olacak gibi de değil. Bunu beklemek gerçekçi de değil. ‘Mümkün olduğu kadar eşit’ vurgusu önemli.
“Memleketimizde sermayenin göbekten kimlere bağlı olduğu, kimlerin değişmesi ile onlarında tavırlarını ve duruşlarını değiştireceğini uzun uzadıya anlatmanın gereksizliğini ortaya koyan iki haber. Başlıklar yetiyor. Küresel sermaye ile milli ABD arasında kalmak zor olsa gerek. Memleketimizde yerleşik bu sermayeye (bizim diyemiyoruz) Allah yardımcınız oldun diyeceğimiz hiç aklımıza gelmezdi ama diyoruz işte. ‘Allah yardımcınız olsun’ layığınızı bulun…