Üniversitelerimizin ve buralarda ders veren doçent, doktor, prof. ve okutmanlarımızın kalitesi belli. Test etmek isteyen üniversite mezunlarımıza baksın. Belki %10 kadar kendisini geliştirmiş olanlar hariç bunları yurtdışında bir üniversiteye gönderseniz kantinde çaycı bile yapılmayacak bu tipolojinin bitmek bilmeyen hezeyanlarını seyrediyoruz. Kimi ideolojik korumayla, kimi sınav hırsızlığıyla, kimi çanta taşıyarak biryerlere gelmiş, mühendisi birşey icat edememiş, sosyal bilimcisi akademik yayını yabancı yayınları tercüme etmek zanneden bu insanların son çıkışı bizi şaşırtmadı. (işini layıkıyla yapan yüzde 10’luk kadar bir kesimi tenzih ederiz)Türkiye’nin işine yarayacak her projeye karşı çıkanların, üniversiteleri bitik ideolojilerin mayın tarlasına çevirenlerin, PKK’nın 5. kere bitme noktasına geldiği şu günlerde kendilerini Haçlı koalisyonu PKK’ya siper etmeleri çok manidardır.
DEVLETİ KATLİAMLA SUÇLADILAR!Özel ve devlet üniversitelerinde bulunan 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride, ‘Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerekiyor’ gibi ifadelere yer verildi.
‘KÜRT SİYASİ İRADESİNİN TALEPLERİ KARŞILANSIN’İşte bildirideki bazı bölümler:’Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.
DEVLET ŞİDDETİ HEMEN SON BULSUNDevletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.’
Peki bu karanlık insanlar niye şimdi ortaya çıktılar? İşte cevabı;
PKK bitişte, AB panikte ve ülke içindeki uzantıları bildirilerle sahiplerine suflörlük yapmakta.
Şimdi 2015 yılının Temmuz ayından, 20 yıl öncesi ile ilgili bir haber :
2004 yılından bir başka haber:
Bu liste uzar gider. Biz kendi adımıza elimizdeki dar imkanlarla bize kendilerini tanıttıkları için bu üniversitelere iliştirilmiş güruha teşekkür ediyoruz. Bir süre önce MİT’in olağan dışı durumlar olması durumunda Türkiye’nin yanında ve karşısında yer alacak işadamları listesi olduğu kamuoyuna sızmıştı. Bazıları durumu çabuk kavradı. Boyunduruklarından kurtulmayı arzuladıklarını beyan ediyorlar. ‘Milli olmaya çalışacağız’ diyorlar.
Güneydoğu’da yapılan temizlik operasyonunun ardından sıranın kendilerine geleceğini bilenler cansiperane bir şekilde savunma hatlarını korumaya çalışıyorlar ama nafile. 28 Şubat sürecinin alt edilmesi sonrasında başlayan ve bir devlet politikası olarak sürdürülen temizlik devam edecek ve 5-6 yıl içinde tamamen bitirilecek…
Yoksa siz 2023 hedefini başka birşey mi sanmıştınız?
One comment
Comments are closed.