ABD ve Rusya arasındaki Soğuk Savaş döneminin en gerilimli zamanlarında “yumuşama” terimini üreten dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’dan, iki ülke ilişkileri için yeni bir tanım önerisi geldi. Uluslararası ilişkilerin deneyimli ismi ABD ve Rusya ilişkileri için, “çekişme noktalarının yönetilebileceği” yeni bir “stratejik konsept” geliştirilmesi çağrısında bulundu.1973-1977 yılları arasında ABD’nin dışişleri bakanı olarak görev yapmış ve uluslararası ilişkiler dünyasının kült isimlerinden Henry Kissinger, geçtiğimiz günlerde Rusya’yı ziyaret etti. Kissinger, önceki günMoskova’da kendisini “eski dost” diye niteleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.Çarşamba günü gerçekleşen görüşme için Kremlin’den yapılan açıklamada”Bu görüşme Putin ve Kissinger arasındaki uzun geçmişe dayalı dostane diyaloğun devamı niteliğinde. İkili sıklıkla görüşüyor.Putin, gündemdeki zorlu sorunları ve küresel meseleleri ele alma fırsatını buldukları bu görüşmelere önem veriyor.” ifadeleri kullanıldı.Rus medyası, Kissinger’ın Putin’e ‘Cumhuriyetçilerin selamını getirmiş olabileceği’ yorumlarını yaptı.(…)ABD VE RUSYA YENİ BİR SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNE GİRDİ YORUMLARI YAPILIYORKissenger makalesinde “Hem Amerikan hem Rus birçok yorumcu, ABD ve Rusya’nın yeni bir uluslararası düzen içinde işbirliği yaparak çalışma ihtimalini reddediyor. Onların görüşüne göre ABD ve Rusya, yeni bir Soğuk Savaş dönemine girdi.” vurgusunda bulundu. (…)Bugün tehditlerin gücün yığılmasından değil de sıklıkla devlet gücünün dağılmasından ve “yönetilemeyen toprakların sayısının artmasından” kaynaklandığını yazan Kissinger, “Bu yayılan güç vakumu ile hiçbir ülke, ne kadar güçlü olursa olsun ve ulusal temele dayalı olursa olsun, baş edemez. Bunun için ABD ve Rusya arasında ve diğer büyük güçler arasında sürdürülebilir bir işbirliğine ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu.
(…)Lavrov, Global Politikada Rusya dergisinde ‘Rusya Dış Politikasının Tarihi Perspektifi’ adlı bir makale yazdı. Makalede Rusya’nın dış politikasını değerlendiren Lavrov, Rusya’nın kimseyle zıtlaşmak istemediğini, aksine, tüm Batılı ortaklarıyla geniş iş birliğine açık olduğunu ifade etti.
‘EKONOMİK VE İNSANCIL ALAN OLUŞTURULMALI’
Lavrov’un kaleme aldığı makalenin bir kısmı şu şekilde: ‘Tekrar ediyorum. Rusya, ne ABD ne AB ne de NATO ile zıtlaşma hevesinde değil. Tam tersine; Rusya, tüm Batılı ortaklarıyla geniş iş birliğine açık. Önceden olduğu gibi biz, şimdi de Avrupa kıtasında yaşayan halkların çıkarlarını güvence altına almak için en iyi yöntemin, Atlantik’ten Pasifik’e kadar uzanan ortak bir ekonomik ve insancıl alan oluşturmak olduğunu düşünüyoruz. Kısa bir süre önce kurulan Avrasya Ekonomik Birliği, Avrupa ve Pasifik kıyıları arasındaki entegre bağlantı olabilir.
KİSSİNGER’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Lavrov makalesinde ABD’li diplomat Henry Kissinger’ın Moskova’daki ‘Rusya’yı öncelikle ABD için bir tehdit olarak değil, küresel dengenin önemli bir unsuru olarak ele almak gerekiyor.’sözlerini hatırlattı. Şubat ayında Lavrov ile görüşen eski ABD Dışişleri Bakanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de bir araya gelmişti.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, ulusal güvenlikleri için küresel stratejik tehditler listesinde Rusya’yı ilk sırada gösterdi.ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi’nin 2017 savunma bütçesinin tartışıldığı toplantıda konuşan Carter, ABD için küresel stratejik tehditleri sıraladı. ABD’li bakan, bu tehditlerin Rusya, Çin, Kuzey Kore, İran ve terörizm olduğunu söyledi. Pentagon’un, bütçe planlamasında bu tehditleri temel aldığı kaydedildi.
Carter,Rusya ve Çin’i, ‘bazı alanlarda ABD’nin üstünlüğünü tehdit etmeye yönelik gelişmiş askeri sistemlerine sahip ve bu sistemleri geliştirmeye devam eden rakipler’ olarak gösterdi.
Pentagon şefi, ‘Güvenlik alanındaki mevcut durum, son 25 yılda olandan çok farklı.Mevcut durum, yeni yatırımlar ve eylemler gerektiriyor’ dedi.
ABD Kara Kuvvetleri Komutanı General Mark Milley, ABD ordusunun şu anda Rusya ile savaşacak seviyede olmadığını vurguladı.ABD Kongresi Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde konuşan Milley, ABD ordusunun Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore gibi ‘süper güçlerle’ savaşmaya ne kadar hazır olduğuna ilişkin çekinceleri olduğunu belirtti.
‘GÜCÜMÜZ IŞİD, EL KAİDE VEYA EL NUSRA’YA YETER’
Milley, ABD Kara Kuvvetleri’nin mevcut durumunun askeri hedefleri gerçekleştirecek seviyede olmadığını söyleyerek, ‘IŞİD, El Kaide ya da El Nusra Cephesi ile savaşabiliriz. Ancak risk seviyesi yükseldiğinde düşmanlarla karşı karşıya gelmek başka bir durum’ ifadelerini kullandı.
HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI DA AYNI FİKİRDE
Öte yandan komitedeki görüşmelerde söz alan ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Deborah Lee James de Rusya gibi bir ülkeye karşı koyacak güçte olmadıklarını vurguladı.Sorunun sadece finansmanla ilgisi bulunmadığını kaydeden James, eğitim için yeterli zaman bulunamamasını mevcut durumun gerekçesi olarak gösterdi.
Yukarıda alıntıladığımız bu kadar haberin analizi yapılınca karşımıza nasıl bir resim çıkıyor ana başlıklarla bakalım;
Amerikan ordusu ısrarla yeterli savaş araç gereçlerinin olmadığını ve rakiplerinin kendilerini zorlayan teknolojilere sahip olduğunu söylüyor. Başka bir deyişle yaşasın Askeri-Endüstriyel Kompleks, yani üreten milli Amerika. Tatlı tatlı silah üretip, tatlı karların kazanıldığı ve ABD’de her 3 ABD vatandaşından birinin doğrudan yada dolaylı olarak emrinde çalıştığı silah sanayisi egemen ekonomik sistem.
Yeni güçlerin sahneye girmeye başladığı bu dönemde bu güçlerin önünü keserek dünyayı iki ülke arasında paylaştıran eski soğuk savaş döneminin gerekliliği. (ABD-Rusya perspektifinden)
Rusya Orta Asya’ya yayılabilir. (Sputni’den alıntı) Rusya içeriden ABD’de dışarıdan Çin’i çevreler. Çünkü belli etmemeye çalışsa bile Rusya’nın da tıpkı ABD gibi gerçekte Çin’den ödü kopuyor.
Kissinger’ın sahneye çıkması zaten başlı başına bir olay ve haberlerden Putin’le çok sıkı dost oldukları anlaşılıyor. ABD’nin bu soğuk savaşçısının Rusya ziyaretleri ABD-Rusya ikilisinin önümüzdeki dönemde nasıl bir oyun planı ortaya koyacaklarının üstünde çalıştıklarının işareti olarak algılanabilir. Özellikle bu ikilinin bölgemizde Türkiye’ye karşı hasmane tavır alması ile birlikte Türkiye’nin AB’ye yaklaşan tavrı sonrasında.
Önümüzdeki günler ilginç oyun kurulumlarına sahne olacak. Analiz etmeye devam edeceğiz.