Reuters haber ajansı Türkiye’nin askeri angajman kurallarında değişiklik yaparak, NATO müttefiklerine Suriye sınırında daha fazla gözlem uçuşu yapmasına izin verdiğini ileri sürdü.
Ajansa açıklama yapan bir yetkilinin şu ifadelerine yer verildi: ‘Bazı NATO ülkeleri,özellikle Britanya,angajman kuralları çok sıkı olduğu için Türkiye’nin Suriye sınırında yeterince gözlem uçuşu gerçekleştiremediğinden şikayet ediyordu.’
Yetkili şöyle konuştu: ‘Görüşmelerden sonra, Türkiye angajman kurallarını hafifleterek NATO politikalarıyla uyumlu hale getirdi.’NATO’nun bu durum hakkında üç hafta önce bilgilendirildiğini söyleyen yetkili, koalisyon ülkelerinin henüz ek uçuşlar gerçekleştirmediğini belirtti.
HABERTÜRK
(…) Medyamızda saf saf İngiltere şok oldu diye çevrilen “shock and awe” ifadesi aslında “ani ve acımasız bir biçimde saldırarak düşmanı etkisiz hale getirmek”anlamına gelir. Daily Mail gazetesinde haberin veriliş tarzı ise atlanmış; “Ani ve acımasızca düşmanı etkisiz hale getirme.ABD ve İngiliz askerleri Türk ordusu ile birlikte hava, kara ve denizde büyük bir tatbikat yaptı.”
Katılan diğer ülkeler haberin dördüncü satırında ancak yer bulabilmiş. (…)
http://www.yenisoz.com.tr
Türkiye’nin ‘yerli savaş uçağı’ T-FX projesinde işbirliği görüşmelerini sürdürdüğü İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, “Birleşik Krallık,Türkiye’nin T-FX vizyonunu gerçekleştirebilmesi için istediği teknolojiyi vermeye ve bu ürünün üçüncü ülkelere satışı için destek ve yardım sağlamaya imkan verecek bir anlaşma için her şeye hazır. Yakında sonuçlanacağını umuyoruz” dedi. Moore, Star’ın sorularını cevapladı:
Devletler arası görüşmelerde gelinen nokta nedir?
Türk tarafı bizden iki konuda gerçek garanti istiyor; Bir, samimi bir ortaklık olsun, hiçbir teknolojik bilgi gizlenmesin, geri planda tutulmasın. İki, bu teknoloji paylaşımı için gerekli ihracat lisansları konusunda kısıtlama olmasın.
DEVASA BİR PROJE
Siz her şeyi paylaşmaya hazır mısınız?
Biz, Türk tarafının bu projeyi bir ileri aşamaya götürebileceği adımların atılmasını sağlayabiliriz. Türkiye’nin T-FX savaş uçağı projesi devasa ve çok sofistike bir proje. Bizim için de etkileyici. Bu boyuttaki projeleri tek başına yapabilmek günümüzde pek mümkün değil. İşbirliği içerisinde üçüncü piyasalara açılmamız gerekiyor. Bu Typhoon ve F35 için de geçerli. Birleşik Krallık’taki şirketlerimiz uluslararası ortaklıklarla yürütülen projelere alışıklar. Açık İhracat Lisansı almak veya teknoloji transferi için gerekli düzenlemeleri yapmaya da alışkınlar. Bunu Avrupa’da çeşitli ülkelerle, Suudi Arabistan’la ve Hindistan’la da yaptık.
(…)
DERİN BİR GEREKÇE
Birleşik Krallık neden teknolojisini Türkiye ile paylaşıyor?
Bir, hükümetimiz kendi şirketlerinin iş hacmini ve iş yapma kabiliyetini geliştirmek istiyor.İkincisi daha derin bir gerekçe, böyle projeler iki ülkenin başka türlü geliştiremeyeceği askeri bağlar kuruyor. Biz de NATO ortağıyız ve böyle projelerle bu ortaklığımızın köklerini daha derine indirme imkanı buluyoruz.
Üçüncüsü, buna bizim de ihtiyacımız var. Zira bizim Typhoon’lar 20-30 yıl sonra piyasadan kalkacak ve biz bu süreçte hem onları modernize etmek, hem de yerlerine yenisini koymak zorundayız. Ulusal savunma sanayi teknolojisinde 20-25 yıllık bir boşluk kabul edemeyiz.(…)
GÜÇLÜ BİR ORTAKLIK
Şüpheler giderildi mi?
Tabiî böyle bir projeyi başarıyla sonuçlandırabilmek için en alttaki teknik elemanlardan, en üstteki Cumhurbaşkanlığı seviyesine kadar bir güven inşa etmeniz gerekiyor. Bugün dostunuz olan bir ülke ile sadece dost olduğunuz için böyle bir projeye soyunamazsınız. Gelecek 25-30 yıl boyunca bu ülkenin sizin ihtiyaç duyduğunuz teknolojiyi, uzmanlığı sağlayıp sağlayamayacağından, siyasi ve stratejik ortak olup olmadığından emin olmanız gerekir.Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ortaklık böyle güçlü bir ortaklık.
O halde anlaşma yakın diyebilir miyiz?
Şu anda zannediyorum iki hükümet arasında anlaşma aşamasına geldik. Anlaşmanın son halini aldığını düşünüyoruz. Uzun bir zaman almayacak. Nihayetinde bu Türkiye’nin kararı ama biz Birleşik Krallık olarak çok istekliyiz Türkiye ile birlikte çalışmaya.
(…)
Şu iki konuda garanti verebilirim; Türkiye diğer potansiyel ortaklarla karşılaştırıldığında olabilecek en liberal, açık fikirli ve içten tutumu Birleşik Krallık’tan görecek. En fazlasını, en sağlamını Birleşik Krallık verecek.Çünkü bu sadece bir teknoloji paylaşımı, ticari ortaklık değil, aynı zamanda stratejik ortaklık.Daha geniş stratejik ortaklığımız kapsamındaki işbirliğimiz (terörle mücadele ve PKK ile mücadele gibi) ve diğer konulardaki hassasiyetlerimiz de buna dahil.Ayrıca bu proje başka askeri ortaklıklara da yol açacak.
Parçaları verdik, bugün de analizi siz yapın dedik.
2 comments
Comments are closed.