Shemitah teorisi ve sihirli numara 7…

Nedense ABD’yi; CNN, New York Times, Washington Post gibi ana akım medyadan ibaret sayarız. Oysa bilenler için ABD’de “yeraltı medyası” diye niteleyebileceğimiz, özellikle internet üzerinden ve bağışlarla yayın yapan birçok haber analiz sitesi ve haber kanalları vardır. Böyle bir ortam ister istemez ikna kabiliyeti yüksek bazı kaçıklara da büyük fırsatlar sunmaktadır ama ayırımı yapabilenler için bu kanalların ve sitelerin bazıları çok yararlı ve enteresan bilgiler sunmaktadır. Politik analizler yanında aynı şekilde finansal analizler ve hizmetler sunan siteler/kanallarda mevcuttur. Buralarda, vaktinde ana akım medyada/finans kuruluşlarında çalışmış ve gerçekleri görerek bu kurumlardan ayrılmış çok sayıda insan mevcuttur ve eski işleri dolayısıyla sistemi içeriden tanıyan bu insanların okuyucularla paylaştığı çok değerli bilgiler bulunabilir.

Bu sitelerden biri olan Kanadalı girişimci Jeff Berwick’in sahibi olduğu “Dollar Vigilante” (vigilante: kanuni yetkisi olmadan kendine göre zorla düzen sağlayan kimse anlamına gelmektedir) finans/politika haber analiz sitesinde uzunca bir süre önce görerek takibe başladığımız ve her geçen gün biraz daha doğrulandığını gördüğümüz bir teoriden bahsetmek istiyoruz.

SHEMITAH TEORİSİ NEDİR?

15 Ocak 2014 tarihinde IMF başkanı Christine Lagarde yaptığı bir konuşmaya şöyle başlar.

“Bugün sizden sihirli 7 numarası hakkında düşünmenizi isteyerek numeroloji yeteneğinizi test etmek istiyorum.”

Ardından Lagarde, 1 Dünya savaşının 100. yıldönümünden Berlin Duvarının yıkılmasının 25. Yıldönümüne, kadar bazı olayların tarihleri ile 7 rakamının arasındaki bağlantıyı anlatmaya başlar. Gerçekten inanılır gibi değildir ama gerçektir. Bir başkası yapsa aklını kaçırdığı zannıyla tedavi altına alınacakken IMF başkanı bunu kameralar önünde yapmaktadır. İsteyenler Lagarde’ın Ulusal Basın Kulübünde (The National Press Club) yaptığı bu konuşmasını internetten rahatlıkla bulabilirler.   

                         

Uzun zamandır finansal piyasalar konusunda alternatif analizleri ile tanınan Jeff Berwick, Shemita döngüsünü olarak tarif edilebilecek ve her 7 yılda bir tekrarlayan bir olayın farkına varır. Bu olayın farkına varmasına sebep olan şeyin Jonathan Cahn’ın “The Harbinger” (Alamet) kitabı olduğunu belirten Berwick, 14 Temmuz 2015’de dünyayı iki ay içinde sonbaharda başlayacak olan finansal kriz konusunda uyarır.

Ana akım medya Berwick’in ününe rağmen, birkaç istina dışında, söylediklerini görmezden gelerek tam bir karartma uygularlar. Ama bir ay sonra başlayan krizle birlikte 2015 yılının 3. çeyreğinde dünya borsalarında 11 trilyon Dolarlık bir kayıp yaşanır. Herkes krizin bununla bittiğini sanarken Berxick yine uyararak 2016 yılının finansal çöküş yılı olacağını söyler. Gerçekten de dediği olur ve 2016 yılının Ocak ayında piyasalar dünya borsalar tarihinin en kötü açılışını yapar. Berwick 2015 krizinin sadece başlangıç olduğunu ve her 49 senenin sonunda bir tekrarlanan daha büyük bir finansal çöküşün 2016 yılında gerçekleşmeye başlayacağını söyler.

Berwick’in bahsettiği Shemita döngüsünü şöyledir:

Jonathan Kahn kitabında İncil ve onunla bağlantılı Tevrat’ta geçen antik bir zamanlama kodundan bahseder. Buna göre tıpkı Yahudilerin Şabat, yani Tanrı’nın dünyayı 6 günde yaratıp 7. günde dinlenmesini hatırlamak için kutladıkları 7. gün olan Cumartesi günü gibi, her 7 senenin sonu borçlardan arınma zamanıdır. İncil’e göre Yahudiler her yedi senede bir borçlarını affederlerdi. Her 7 yıl bir Shemitah yılıdır. Musevi takvimini takip ettiği için her Shemitah yılı miladi olarak aynı güne denk gelmez. Shemitah aynı zamanda bütün borçların ödendiği, yıkandığı zaman anlamına gelmektedir.

Yazar Khan Shemitah’nın kesin günlerini tesbit eder ve bunların Musevi takviminde olduğunu görür. Daha sonra ise bu günlerin tam olarak ekonomik krizler ve benzer türde büyük olayların olduğu günlere denk geldiğini görür.  Mesela son iki finansal krizin başlangıç tarihi Shemitah’nın (yani 7 yıllık döngünün) son gününe denk gelmiştir.

Bunlardan birincisi olan 17 Eylül 2001′de Amerikan borsası 11 Eylül saldırısından sonra ilk defa açılmıştır ve DOW’da hisse senetleri o güne kadar meydana gelen en büyük kaybı yaşayarak tam %7 düşer.

Bu rekor 7 yıl sonra yaşanacak olan 2008 krizine kadar devam eder. 28 Eylül 2008 günü ise, yani yine tam olarak Shemitah’nın son gününde DOW 777 puan düşerek bütün zamanların en büyük kaybını yaşar.

Konuyu finansal ve politik olarak derinlemesine araştıran Brewick, Shemitah yıllarına rastlayan diğer olayların listesini çıkarır.

İşte bazı Shemitah yılları olayları:

1917– Amerika I. Dünya savaşına girdi ve ardından Rus, Alman, Avusturya –Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları çöktü.

1918 – İngilizler Kudüs’ü Osmanlı devletinden aldı. (Süper Shemitah yılı)

1931- Yine son günde piyasalarda  %50’lik kayıp yaşandı

1938 – Yine son günde piyasalarda yaşanan %50’lik bir kayıp ama daha da önemlisi Almanya’nın I. Dünya savaşını başlatan Avusturya ve Çekoslovakya’yı işgali

1945 – II. Dünya savaşı sona erdi. Hemen hemen Shemitah’nın son gününde. II. Dünya savaşını kazanan dört ordunun Berlin’de yaptıkları zafer töreni geçidinin tarihi 7 Eylül’dür. Yani Shemitah’nın son günü.

1967 –Arap – İsrail savaşı ile İsrail devlet statüsünü pekiştirdi. (Süper Shemitah yılı)

1973 – Arap-İsrail savaşı (Yom Kippur), Bretten Wood sistemi (Dolar’a altın karşılığı ayrılması) bitirildi ve Dolar değer kaybetti.

1980 – Birçok piyasa tarihçisi tarafında 70’lerin enflasyonlu yıllarının sonu olarak tarihe geçti.

1987 – Kara Pazartesi olarak anılan günde DOW en büyük günlük düşüşünü yaşadı. Aynı hafta  Londra borsası kasırga nedeniyle kapatıldı.

1994 – Bono piyasası çökerek bütün dünyayı etkiledi.

2001 ve 2008 yıllarında olan hadiseleri zaten yukarıda anlatmıştık.

2015 – Eylül ayında Dünya borsalarında 11 trilyon Dolarlık çöküş yaşandı

Shemitah yılları: 2015, 2008, 2001, 1994, 1987, 1980, 1973, 1966, 1959, 1952, 1945, 1938, 1931, 1924, 1917, 1910, 1903, 1896

Süper Shemitah (Jübile) yılları: 2016, 1967, 1918

SÜPER SHEMITAH YA DA JÜBİLE SENESİ

Her ne kadar Shemitah 7 yılda bir de meydana gelse de her 7 Shemitah bitiminde yani  7×7=49. seneden sonra gelen 50. yıl Süper Shemitah ya da Jübile senesi olarak adlandırılmaktadır. İşte o yıllara denk gelen olaylar:

1918 – Kudüs Osmanlı’dan İngiltere’ye geçti

1967 – İsrail 6 gün savaşlarını kazanarak Ürdün, Mısır ve Suriye ile yaptığı savaşı kazandı. Batı Şeria, Gazze, Sina yarımadası ve Golan tepelerini işgal etti.

İlginç bir şekilde son iki Süper Shemita/Jübile senesinde Kudüs ile ilgili olaylar olmuştur. Birisinde Kudüs Osmanlının elinden çıkarken diğerinde İsrail’in devlet olma durumunu  sağlamlaştıran savaş yaşanmıştır.

2016 yılı Süper Shemitah/Jübile senesidir. Hatırlanacağı üzere Türkiye ve İsrail arasında süregelen antlaşmazlık geçtiğimiz aylarda sonlandırılmıştır yani Jübile senesinde. Bundan ne anlaşılmalıdır inanın bizde bilemiyoruz ama Yahudilerin biz bu yüzyılda iki devlet kurduk, biri İsrail diğeri Türkiye Cumhuriyeti söylemini de aklımızın bir köşesinde her daim tutuyoruz.

Zaten 2015 yılının özellikle Mayıs ve Eylül ayları arasında Shemitah zamanı olan klasik olayların tamamı meydana gelmiş, finansal piyasalar, dünya ticareti, ülke üretimleri 2008 Shemitah yılından beri en kötü günlerini yaşamış, Baltic Dry Index (Baltık Endeksi, global taşımacılık rotalarının yoğunluğunu ve seviyesini gösteren endekstir ve dünya ticaretinin anahtar göstergesi olarak kabul edilir) bütün zamanların en düşüğüne inmiştir.

Bu senenin Ocak ayı ile birlikte başlayan olaylar ise 2016 yılının “Süper Shemitah” ya da diğer bir deyişle “Jübile Senesi” olacağının adeta habercisi gibiydi. Ocak ayında piyasalar tarihin en kötü açılışına tanık olmuş, ardından Çin ekonomisi sarsıntı geçirmiş, petrol fiyatları tabana vurmuş, Eurozone dağılmanın eşiğine gelmiş, referandum sonrası İngiltere AB’den ayrılma kararı almış, dünya üzerinde terörizm,  kaos, savaşlar, yerkürenin tanık olduğu en büyük göç dalgaları, sosyal olaylar, iç savaşlar meydana gelmiş ve gelmeye devam etmektedir.

Bir başka ilginç olay ise IMF’nin Çin para birimi Yuan’ı rezerv para birimi sepetine almayı kabul etmesidir;

“2 Aralık 2015 tarihinde Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’in para birimi Yuan ya da RMB’nin, Özel Çekim Hakkı’nın (SDR) hesaplanmasında kullanılan sepete alınmasına karar verdi. IMF Başkanı Lagarde yaptığı açıklamada, Çin parası Yuan’in SDR sepetine eklenmesi kararının, Çin ekonomisinin küresel finansal sisteme entegrasyonu için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Lagarde, bu kararın ayrıca geçmişte Çin’in parasal ve finansal sisteminde yapmış olduğu ilerlemenin tanınması olduğunu da kaydetti. IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun dün aldığı kararla, yuan, 1 Ekim 2016 tarihinden itibaren dolar, avro, yen ve sterlinin yanında 1969 yılında yürürlüğe giren SDR sepetinin beşinci para birimi oldu.”

Bu kabulün ABD Dolarının bitişinin başlangıcı olabileceğini söyleyen Berwick, Çin’in büyük miktarlarda altın stokladığını ve yakında para birimini altın ile destekleme yoluna gidebileceğini söyleyerek 1988 yılının Ocak ayında yayınlanan “The Economist” dergisinin kapağını hatırlatır.

Derginin kapağında “Yeni dünya para birimine hazır olun” başlığı altında bir anka (phoenix) kuşunun ayakları altında yanan dünya para birimleri bulunmakta, kuşun boynunda ise altın renginde ve üzerinde 2018 tarihi olan yeni bir para birimi asılı durmaktadır. Bu bağlamda dünya yönetici elitinin yeni para birimine geçiş tarihini bundan 28 yıl öncesinden planladığını söylemek abartı olmayacaktır. Tabii bunu başarmak için önce bir kaos çıkması, dünya para birimlerine olan güvenin bitmesi gerekmektedir. “Yeni Dünya Düzeni” savunucularının sloganı neydi?

BÜYÜK KAOSTAN SONRA YENİ DÜNYA DÜZENİ

Bu sene Shemitah’nın son günü 2 Ekim 2016 Pazar günüdür. İlginç bir şekilde tam 1 gün önce, yani 1 Ekim tarihinde, Çin para birimi Yuan IMF’nin Özel Çekim Hakkı (SDR) sepetine girecektir. İşte tam bu tarih öncesinde Asya-Pasifik bölgesinde özellikle ABD ve Çin arasında büyük çekişmeler yaşanmaktadır.

 

Ve işte küresel şeytanların planlarının yayınlandığı dergi “The Economist” in 2015 yani Shemitah yılını resmeden kapağı.

Kapağın tamamı bilinçaltı mesajlarla dolu olmakla birlikte biz sadece bir kısmını inceleyeceğiz. Üzerinde 50. yıl (yani Jübile yılı) yazan ABD bayraklı davula saplanarak patlatmış İngiliz bayraklı bir gitar. (İngiltere’nin AB’den ayrılması referandumunu yani Brexit’i hatırlatalım)

Resme daha geniş bakınca ise üzerinde Çin bayrağı olan bebek bezi giymiş çok kaslı bir Panda, önünde Rugby topu şekline getirilmiş şut çekilmeye hazır bir dünya bulunmaktadır.

Pandanın arkasında ise en tepesinde panik yazan altında ise ABD Merkez Bankasının yanına eklenmiş Çin’in İngilizce yazılışı China’nın ilk 3 harfi, bir yere doğru düşen kızıl zemin üzerinde sarı yıldız olan (Çin bayrağı) demir para (Çin para birimi Yuan’ın yıl sonuna doğru IMF rezerv para birimi sepetine alınacağını tekrar hatırlatalım) ve bu demir paranın zeminle buluşacağı yerde yazan İngilizce “crisis” (kriz) kelimelerinin son üç harfi ve hemen yanında onay vermek anlamına gelecek “yeşil ışık” yazısı.

Derginin kapağında verdiği mesajlar bu kadarla kalsa iyi. İşte derginin 2015 yılı kapağında Çin’le ilgili bir başka mesaj;

Doğu ve Batıya bakan iki yüzü olan bir dünya ve tam Asya kıtasının (ve haliyle Çin’in) olduğu yüzün altında patlayan atom bombası gibi büyük bir patlama sonrası oluşan mantar bulutu resmedilmiştir.

İşte o patlama. Çin’in en büyük ticari hublarından biri olan Tianjin’de 12 Ağustos 2015 tarihinden meydana gelen ve uzaydan bile görülerek adeta bir atom bombası etkisi yaratan patlamada yüzlerce kişinin ölmüş, binlerce kişi yaralanmıştı.

Bunun haricinde son iki senede dünya üzerinde yaşanan kaoslar, savaşlar, terör olayları ve kitlesel göçleri burada tek tek sayamıyoruz. Ve bütün bunlar Shemitah döngüsünün 7. Senesi olan 2015 yılında ve bu seneyi takip eden ve Jübile senesi olan 2016 yılında oluyor.

SHEMITAH VE JÜBİLE SENESİNDE ABD CEPHESİNDE DURUM

2015 yılının Temmuz ayında yapılan Jade Helm askeri tatbikatı bir savaş tatbikatı değil sivil bir kargaşa/isyan durumuna karşı yapılmış askeri bir tatbikattı. Tatbikat ABD çapında büyük bir ilgi uyandırmış, bunun sıkıyönetim provası olduğu konusunda birçok görüş ortaya atılmış, ana akım medya ise bütün bunların komplo teorisyeni deliler tarafından uydurulduğunu sütunlarına taşıyarak bu teorilerle dalga geçme yolunu seçmiştir. Bu tatbikat nedeniyle ABD içinde iç bölgelere tanklar sevkedilmiştir. Özellikle ayrılık konusu gündemden düşmeyen Teksas’ın bu tatbikatta ana düşman bölgesi olarak gösterilmesi Amerikan devletinin bir iç kargaşaya hazırlandığı teorilerini daha da arttırmıştır.

Jade Helm tatbikatının başlangıç tarihi 15 Temmuz bitiş tarihi ise 15 Ekim 2015 idi. İlginç bir şekilde tam 2 ay süren bir tatbikat.

15 Temmuz tarihi tanıdık geldi mi? ABD’de iç savaş konulu bir tatbikatın başladığı tarihten tam bir sene sonra aynı günde Türkiye’de iç savaş fitili ateşleme amaçlı ve ABD destekli bir darbe denemesi olabileceğini kim tahmin edebilirdi?

Tatbikatlar bununla da sınırlı kalmamıştır. 2016 yılının Mart ayında bu kez UWEX, (Unconventional Warfare Exercises) Gayri Nizami Harp tatbikatı yapılmıştır. Tatbikatın gerçek amacının ülke içinde sorun çıkaracak sivillerin toplanma provası olduğu iddiaları ortaya atılmıştır.

Walmart ve benzeri bazı devasa marketler zinciri şirketlerin acil durumlarda marketlerinin devlet tarafından kullanılması için hükümetle anlaşma yaptıkları yazılmaktadır. Özellikle ülke genelinde binlerce şubesi olan Walmart’ın bir anda 154 şubesini kapatacağının açıklaması ve bu şubelerinin büyük çoğunluğunun Jade Helm tatbikatının yapıldığı Cumhuriyetçi partiye oy vermiş olan güney eyaletleri olması, kapanan bazı Walmart şubelerinin etraflarının dikenli tellerle çevrilerek nöbetçi kuleleri dikilen federal binalar haline getirilmesi şüpheleri iyice artırmıştır.

 

Bazılarına göre Jade Helm tatbikatı bahanesiyle anahtar bölgelere askeri ekipmanlar transfer edilmiş, UWEX ile sorun olarak görülen iç düşmanların nasıl toplanacaklarının ve toplama kampı haline getirilmiş hangi Walmart tesislerine hapsedileceklerinin tatbikatı yapılmıştır.

Bir başka ilginç olay ise Anayasa Mahkemesi yargıçlarından Antonin Scalia’nın toplama kampları ve sıkıyönetim uyarısıdır.

“Anayasa mahkemesi eninde sonunda sivil hakların suiistimaline yol açan savaş zamanı uygulamasına izin verecektir, tıpkı II. Dünya savaşında Amerikan vatandaşı Japonlara karşı yapıldığı gibi. Benzer bir şeyin tekrar yapılmayacağını düşünüyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz.”

Scalia bu uyarıyı yaptıktan çok kısa bir süre sonra şüpheli bir şekilde ölür. ABD halkını ülkeye sıkıyönetimin geleceği konusunda uyaran bir makale kaleme alan bir Anayasa Mahkemesi yargıcı ölü bulunur ama bu konuda inceleme de otopsi de yapılmaz.

Donald Trump’ın yakında ABD borsasının çökebileceği uyarısı, silahsız ABD siyahilerinin adeta ayaklanmaları teşvik edilircesine sürekli olarak naklen yayında vurulmaları/boğulmaları, geçtiğimiz günlerde efsanevi Kara Panterler örgütü liderinin siyahları ABD’nin güney eyaletlerine inerek oraları ele geçirmeye teşvik etmesi (buraların Jade Helm tatbikatının yapıldığı bölgeler olduğuna dikkatinizi çekeriz) başlı başına birer göstergedir. Yakınlarda gösterime giren Arınma Gecesi – Seçim Yılı filminin (Purge – Election Year) son sahnesinde seçimleri kadın adayın çok küçük bir farkla kazanması sonucu ülkede kargaşa çıktığı mesajının verildiğinden daha önce bahsetmiştik.

ABD’de ekonomik/siyasi çöküş sonrası sıkıyönetime hazırlık yapılıp yapılmadığı tartışıla dursun Türkiye’nin OHAL’e çoktan geçtiğini farketmiş olmasınız. Ama ABD’nin arzu ettiği şartlarda değil kendi istediği şartlarda. Dolayısıyla Shemitah ve Jübile teorisi ister gerçek olsun ister olmasın Jübile yılında Türkiye OHAL’de olacaktır ve global ölçekte gelişebilecek olayların Türkiye’de meydana getirebileceği dalgalanmalara hızlı cevap verebilme imkanı ile hareket edebilecektir.

JÜBİLE SENESİNDE VATİKAN – İSRAİL – TÜRKİYE BAĞLANTILARI

8 Aralık 2015’de Papa Francis, beklenmedik bir şekilde ve önceden haber vermeksizin,  çok sıkı güvenlik önlemleri altında ve Vatikan’ın çevresinin uçuşa yasak bölge haline getirildiği bir ortamda 8 Aralık 2015 – 20 Kasım 2016 tarihleri arasını “Olağandışı Merhamet Yıldönümü (Jübile)” ilan etti.

Katoliklerin jübile yılı normalde her 25 senede bir olmaktadır ve son jübilenin 2000 yılında Milenyum zamanı olduğu dikkate alınınca bir sonraki Jübile yılının 2025’de olması gerekmekteydi. Bununla birlikte Papa özel bir ihtiyaç ya da olaya binaen olağandışı Jübile ilan edebilir ve 8 Aralık tarihinde “Merhamet Yıldönümü” ilan ederek bunu yapmıştır. “Yargılamadan önce merhamet etmeliyiz” diyerek açıklama yapan Papa devamla yaklaşan bir tehlikeden bahsederek “dünya açlık çekerken, yanarken ve kaos daha da derinleşirken bu sene kutlayacağımız Noel, kutlamayı seçecek olanlar için, son Noel’imiz olabilir” diyerek çok ilginç bir çıkış yapar.

2012 yılında yayınlanan “Petrus Romanus” isimli kitapta yazarlar 2 tane çok ilginç öngörüde bulunurlar. Bunlardan biri Papa Benedict’in istifa edeceğidir ve gerçekten de 600 senedir olmayan bir olay olur ve bir süre sonra Papa istifa eder.

Yazarların diğer öngörüsü ise İrlandalı Aziz Malachy’ye dayandırdıkları 600 yıllık bir kehanettir. Buna göre tanrı,  gelecek olan 112 papanın ismini Malachy’ye yazdırmıştır. Hristiyan teologlar bunun uydurma bir şey olduğunu söylese de Vatikan bu konuda hiçbir zaman resmi görüş bildirmemiştir. 111. Papa Benedict’in istifası ile 112. Papa Francis göreve gelmiştir. Bu papadan sonra Malachy başka kimsenin ismini yazmamıştır ve son Papayı Petrus Romanus olarak adlandırır. Son Papa’nın çok zor bir dönem geçireceğini, takipçilerini büyük sıkıntılar içinde bir arada tutmaya çalışacağını ve bu sıkıntılar bittiğinde ise 7 tepe üzerine kurulu şehir yok olurken korkunç bir yargıcın da onun takipçilerini yargılayacağını yazar.

Tuhaf bir şekilde 7 rakamı yine karşımızdadır. Her ne kadar burada adı geçen 7 tepe üzerine kurulu şehrin Roma olduğu söylense de İstanbul ve Kudüs’ün de 7 tepe üzerinde kurulduğu bilinmektedir.

Kehanetlerle hareket edecek değiliz ama bu tür kehanetlerin insanları bir şeylere hazırlamak gibi bir işlevinin olduğu da unutulmamalıdır.

Bu bağlamda mıdır bilinmez ama Türk hükümeti birçok kesimin karşı koyma çabalarına rağmen İstanbul’un en yüksek tepesine devasa bir cami kondururken açılışını 7. ayda yapıyor ve ilk teravih namazı kılınıyordu.

Ayasofya’da ise yine 7. ayın ilk günlerinde 85 yıl aradan sonra ilk defa ezan okunuyor ve ibadete açılması gündeme geliyordu.

2016 senesinde İstanbul sadece bunlarla gündeme gelmiyordu. Çamlıca camisi açılışı ve Ayasofya’da ezan okunmasından 2 hafta kadar sonra sihirli 7 rakamı tekrar karşımıza çıkıyor, 7. ayın 15. gününde kanlı bir darbe denemesine tanıklık ediyorduk. Darbenin halk ve devlet işbirliği ile bastırılmasının ardından bu kez yıkıcı İstanbul depremi haberleri bir anda yeniden gündemimize giriyordu.

Son iki Jübile senesinde de Kudüs ile ilgili olaylar olduğunu belirtmiştik. Jübile senesinde Türkiye ve İsrail’in Mavi Marmara saldırısı sonrası kesilen ilişkileri yeniden kurmak üzere yeniden anlaşmaya vardıklarını da tekrar hatırlatalım.

7 tepe üzerine kurulu bir başka şehir Kudüs’ü elinde tutan İsrail ile alakalı tuhaf haberlerde son dönemde gündemden eksik olmamaktadır. Mesela 11 Eylül 2015 tarihli CNN haberinde Kudüs’te bulunan Kubbetü’s Sahra yıkılmadan önce görülmesi gereken 25 yapı arasında anılıyordu. CNN acaba bizim bilmediğimiz neyi bilmekteydi?

Geçtiğimiz hafta ise arama motoru Google hiçbir açıklama yapmadan Filistin’i Google haritalarından siliyordu.

Son 2 Jübile senesinde 1916 ve 1967 yıllarında Kudüs merkezli çok önemli iki olay olduğunu tekrar hatırlatalım…

JÜBİLE SENESİ VE EKONOMİK KRİZ

2 Ekim Shemitah’nın son günüdür ve Pazar gününe denk gelmektedir.  1 Ekim’de Çin para birimi Yuan’ın IMF sepetine gireceğini belirtmiştik. Bu bağlamda 3 Ekim yeni Shemitah yılının başlangıç tarihi, borçların yıkanıp affedildiği tarih (dolayısıyla birilerinin büyük paralar kaybettiği tarih diyebilirsiniz)  ve dolayısıyla aynı zamanda global finansal çöküş tarihi olmaktadır. Yalnız şunu da bilmek gerekmektedir ki her ne kadar ülkemizde sokaktaki insan durumun farkında olmasa da özellikle Batı dünyası halkları internet sayesinde Shemitah döngüsünün farkına varmıştır ve bu tarih öncesinde kendilerini bir şekilde güvenceye alma girişiminde bulunmaları bu kez global elitlerin işini zorlaştırabilir, krizin daha erken çıkmasını tetikleyebilir.

ABD Dışişleri bakanı Kerry’nin dediği gibi “bu internet denen ufaklık yönetme işimizi gittikçe zorlaştırıyor”. Siz bu sözü “halkları manipüle etme” olarak anlayın.

Deutsche bankın yaptığı kaldıraçlı türev işlemleri dolayısıyla aslında çoktan battığı söylenmektedir. IMF’den, Birleşmiş Milletlere, merkez bankalarının merkez bankası BIS’den, City Bank ve Royal Bank of Scotland’a kadar herkes finansal krizin kaçınılmaz olduğunu açıktan söylemektedirler. Bankacılık hisseleri adeta erimektedir.

ABD ekonomisinin kötü gidişi yüzünden merkez bankası FED faizi arttıramazken Amerikan borsasının bütün zamanların en yüksek seviyesine çıkmış olması bu piyasaların nasıl manipüle edilebildiğinin en açık göstergesidir.

Merkez bankalarının merkez bankası olarak adlandırılan küresel finans elitinin bankası BIS (Bank of International Settlement) açıktan dünyanın ekonomik krize karşı yapabilecek birşeyi olmadığını ilan etmiştir.

Görmek isteyen göz, işitmek isteyen kulaklar için bütün işaretler açıktır. Finansal çöküşün yaşanıp yaşanmayacağını değil ama çöküşün şiddetinin nasıl olacağını kısmetse yakında göreceğiz…

NOT: Bir önceki yazımızda 26 Ağustos kodundan bahsetmiştik. Bu tarih Mısır mitolojisinde Ra’nın kalbinin rahatlaması tarihidir. İngilizce rahatlama kelimesi Jubilation olarak geçer. Yani bütün düşmanlarının öldüğü gündür. 3 Ekim tarihi ise ilginç bir şekilde ISIS’in ölen eşi Osiris’e ağıt yaktığı tarihe denk gelmektedir.