Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında önemli rol oynayan Başkentteki askeri birliklerden 45 savaş uçağı ile aralarında yerli üretim ATAK’ın da bulunduğu 11 helikopter Ankara dışındaki komutanlıklara nakledildi. (…)
Düzenleme kapsamında komutanlıktaki savaş uçakları da Ankara’dan gönderildi. 141. Filo Komutanlığının lağvedilmesinin ardından 12 F-16 savaş uçağı geçici olarak Konya’ya gitti. Lağvedilen bir diğer filo olan 143. Filo Komutanlığındaki 17 uçak da geçici olarak Konya’ya nakledildi. Uçaklar 5. Ana Jet Üs Komutanlığındaki pist bakımı bitince gerçek konuş yeri olan Merzifon’daki 151’inci ve 153’üncü filo komutanlıklarına gönderilecek. Merzifon’daki çalışmaların kasım ayının başında tamamlanması planlanıyor. 142. Filo Komutanlığına ait 16 F-16 da 113. Filo Komutanlığında görev yapmak üzere Eskişehir’e intikal ettirildi. Öte yandan Eskişehir’deki 111. Filo Komutanlığında görevlendirilen 11 F- 4E/2020 uçağı da düzenleme kapsamında Malatya’dan nakledildi. (…) Aralarında yerli üretim ATAK helikopterinin da bulunduğu 11 helikopter Malatya’daki komutanlığa gönderildi. Aralarında pervaneli eğitim uçaklarının da bulunduğu 180 hava aracının komutanlıktan nakledilmesi planlanıyor.
Söz konusu işlemlerin kısa sürede tamamlanacağını dile getiren Bakan Işık, şunları kaydetti:
‘Eskişehir ve Merzifon’daki üslerimiz Ankara’daki savaş uçaklarımızın yeni adresleri olacak. Hainlerin Ankara’yı bombaladığı helikopterlerin üssü olan Kara Havacılık Okulunu da Isparta’ya taşıyoruz. Yeni binamız bitti. Süratle geçiş işlemleri yürütülüyor. Şu anda orada bulunan taarruz helikopterlerimiz naklediliyor. Bazılarını geçici üslerine naklediyoruz. Başkent Ankara’da ne tank ne savaş uçağı ne de helikopter göreceğiz. Hava harp araçlarımızı olması gerektiği gibi Başkent dışında konuşlandırıyoruz. Darbeye zemin hazırlayan yapıları ortadan kaldırdığımız, yeniden düzenlediğimiz gibi fiziki yerleşmelerimizi de yeni anlayışa göre dizayn ediyoruz. (AA)
Şimdi bu haberi birde harita üzerinde gösterelim:
Bu haber bize yıllar önce okuduğumuz bir kitabı hatırlattı.
Arap dünyasının yetiştirdiği en önemli gazetecilerden olan (aynı zamanda Mısır Devlet başkanı Nasır’ın danışmanıydı) Mısır’lı Hasaneyl Heykel 1973 Arap-İsrail savaşını anlattığı kitabında bu savaşa hazırlıkların nasıl yapıldığını anlatır. Bu hazırlıklardan en önemlisi sınır boyunca tatbikata katılan birliklere gündüz kamyonlarla asker gönderilmesi gece ise bu kamyonların askerleri geri götürüyormuş gibi geri dönmesidir. Oysa dönen kamyonlar boştur ve sınıra getirilen askerler siperlere girerler ve savaş başlayana kadar hiç çıkmazlar. Savaş başladığında ise İsrail ilk gün tarihinin en büyük kaybını verir.
Bu olay Wikipedia ise şöyle anlatılır:
Mısır ve Suriye savaş hazırlıklarını gizleyebilmek için, 1973 sonbahar tatbikatlarının çapını büyük tuttular ve tatbikat maskesi altında birliklerin yığınaklarını tamamladılar, seferberlik ilân etmeden ihtiyatları silah altına aldılar.
Şimdi yukarıdaki Türkiye haritasına bakınca birliklerin ve askeri uçakların sınır bölgelerine doğru intikalini görüyoruz. Sanki Türkiye bir şekilde darbe meselesini ön plana çıkararak askeri birliklerini sınır bölgelerine doğru kaydırıyor.
Bunu yapması için ise geçerli sebepleri yok değil.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Amerika ziyareti sırasında 20 Eylül’de ABD’nin 2 uçak dolusu silahı Suriye’nin kuzeyindeki Kobani yakınlarında YPG’ye indirdiğini açıklamasından sonra, o bölgede çekildiği ileri sürülen ABD’ye ait MV-22 Tilt Rotor türü hava aracının görüntüleri ortaya çıktı. (Haber 7)
Hazır 1973 Yom Kipur savaşından bahsetmişken, 1973 yılının da Shemitah yılı olduğunu tekrar hatırlatalım.
Ne tesadüf ki 2016 yılı da süper Shemitah yılı ve döngünün bitmesine sadece günler kaldı. (2 Ekim) Yine ne ilginçtir ki 1 Ekim günü Çin para birimi Yuan IMF’nin döviz sepetine resmen girecek. Yani tıpkı 1973 yılında ABD’nin para birimi Dolara karşılık altın ayırması sistemi olan Bretten Wood’u bitirmesi sonrasında Doların değer kaybettiği yıl gibi bu kez Çin para biriminin IMF sepetine eklenmesi Dolarda değer kaybını tetikleyebilir ve ABD’yi türlü çılgınlıklara itebilir.
Peki 1973 Arap-İsrail savaşı sonunda ne olmuştu?
“Savaşın hemen ardından başlayan, başını Suudi Arabistan’ın çektiği ve İsrail’i destekleyen ülkeleri hedef alan petrol ambargosu Mart 1974’e kadar sürdü. Ambargo sonucu petrol fiyatları yükselirken, dünya çapında benzin sıkıntısı ortaya çıktı.”
Hem Türkiye’nin hem de Avrupa Merkez Bankasının Mart ayına kadar neyin süreceğini öngördüklerinin takdirini size bırakıyoruz.
Bir haberden nerelere geldik sizde gördünüz. Tarih tekerrürden ibaret değil mi?