Suriye’de Rusya ile ABD arasındaki denklemi Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu ile bozmuş, bölgenin güçlü aktörü olarak en büyük söz sahibinin kendisi olduğunu ilan etmişti. Fransa’nın da Suriye denkleminde daha aktif rol alma isteğinin bölgeyi daha da karmaşık hale getireceği düşünülüyor. (…) geçtiğimiz Cumartesi günü toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, Fransa’nın “Halep’te bombardımanların durdurulması ve ‘’no-bombing zone” yani bombalanması yasak güvenli bölge kurulmasını öngören karar tasarısını Rusya’nın veto etmesi ziyareti belirsizliğe itti. (…) Hollande’ın, Rusya’nın desteklediği Suriye ordusu tarafından Halep’teki hastanelerin bombalanmasının “bir savaş suçu” olduğunu belirterek “Sorumluların Uluslararası Ceza Mahkemesi dahil, her platformda hesap vermesi gerektiğini” söylemesi krizi daha da tırmandırdı. (…) Kremlin Sarayı, Paris ile temasa geçerek ziyareti ertelediğini bildirdi.
Hatırlatalım:
Sykes-Picot Anlaşması, I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916’da Kut’ül Ammare Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı‘nın 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti’nin Orta Doğu‘daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır.
Anlayacağınız ABD – Rusya ve Türkiye’nin bulunduğu bölgede tutunamayan bay Picot’un torunları çakallar gibi telaş içinde leş kapma, yeni Sykes – Picot anlaşmaları yapma derdindedirler.
Leş kapma derdine düşenin leş olmayı da göze alması gerektiğini unutmadan buyrun sizde gelin…