ABD Senatosu, Suriye’de “kara gücü” ilan ettiği PYD’ye hava savunma silahı olan Stringer füzesi gönderme kararı aldı. Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye füze gönderme kararı daha önce Temsilciler Meclisi’nde ezici çoğunlukla kabul edilmişti.
ABD Kongresi, Stinger füzelerini PYD’ye neden veriyor?
20 Ekim 2016’da TSK’ya ait jetler Suriye’de El Bab’a yönelen YPG/PKK unsurlarının bulunduğu 18 hedefe 26 bomba attı. Saldırılarda YPG/PKK’lı 200 terörist etkisiz hale getirildi.
Operasyon ABD ve PKK için beklenmedik bir hamleydi. Özgür Suriye Ordusu’na El Bab yolu bu operasyondan sonra açıldı.
Bir şey daha oldu.
O tarihten bu yana bölge fiilen Türk Hava Sahası’na dönüştü. O bölgede Türk jetleri uçuyor.
ABD Kongresi, bu durumda ne yapmış oluyor?
ABD, “müttefik” ilan ettiği, “kara gücüm” dediği YPG/PKK’ya Türk jetlerini düşürmek için füze veriyor.
Karar ezici çoğunlukla çıktığına göre o füzeler çoktan PKK’ya verilmiştir.
Stinger denilen füzeler yüksek isabet gücüne sahip. O yüzden Stinger’lar için “Ateşle ve unut” diyorlar. 8 km menzili var. Hava aracı manevra yapsa bile onu takip özelliğine sahip.
Bu karar ABD Kongresi’nin Türkiye’ye savaş ilanı değil de nedir?
Gazi Meclis ne yapıyor acaba?
Gündeminde “ÖSO’ya silah yardımı yapılsın” diye bir madde var mıdır?
Yakılıp yıkılan, binlerce masum insanın öldürüldüğü, bize sadece 70 km uzak Halep’i hiç gündemine almayan TBMM, ABD Kongresi’nin bu kararını da görmezden, duymazdan mı gelecek?
O Halep ki, Gazi Meclis Ankara’da çalışmaya başladığı gün 23 Nisan 1920’de “Biz de sizin bir parçanız olmak istiyoruz” dilekçesini veren ilk şehirdi.
STİNGER BİR NATO SİLAHI
ABD Kongresi’nin Türk jetlerini düşürsün diye terör örgütü PKK’ya verdiği Stinger füzesi bir NATO silahı.
Şu duruma bakar mısınız?
NATO üyesi ABD, NATO üyesi Türkiye’nin jetlerini düşürmek için terör örgütü YPG/PKK’ya bir NATO silahı olan Stinger füzesi veriyor.
Adamlar daha nasıl anlatsınlar, “bizim üyemiz siz değil PKK” diye.
Alın size bir haber daha.
NATO karargahlarında görevli 462 subaydan 237’sinin FETÖ’cü olduğu tespit edildi. “Dön” çağrısına uymayan 200’ü halen NATO’nun koruması altında. NATO’da ABD’yi temsil eden komutan Curtis Scaparrotti FETÖ’cü subaylara sahip çıkıyor, suç ortaklığını itiraf ediyor.
NATO, FETÖ ÜSSÜ OLMUŞ!
Meğer NATO’da üyelik yapan Türkiye değil FETÖ imiş.
Acil durumlarda, bir kaos ortaya çıktığında 24 saatte müdahale etme kararına imza atanın Dışişleri Bakanlığı değil FETÖ olduğu anlaşıldı.
Dışişleri Bakanlığı o kararı savunuyordu. Bir zahmet gözden geçirsinler.
Ülkesine işgale imza atan kimmiş; öğreniversinler.
Hoş savcılar çoktan harekete geçti; NATO’da olup da Bylock kullanan 37 FETÖ’cünün peşine düştüler.
McGURK YİNE ANKARA’YA GELMİŞ
Hani şu ABD Başkanı Obama’nın özel DAEŞ danışmanı olan Brett McGurk.
PKK’nın elinden plaket almıştı, CENTCOM subaylarının YPG’yi eğitmesi için kurulan kampları organize eden isim.
Bağdat, Erbil, Süleymaniye, Musul ve Hazir’de temaslarda bulunmuş izlenimlerini anlatıyormuş.
Kendisini kim dinliyor bilmiyoruz.
Acaba bizim Halep’i, El Bab’ı, Afrin’i, Tel Abyat’ı, Ayn el Arab’ı, Rakka’yı, Sincar’ı, Telafer’i, Musul’u, Kerkük’ü, Süleymaniye’yi, Erbil’i, Brüksel’i, Berlin’i, Paris’i, Londra’yı, Washington’ı, Moskova’yı, Tahran’ı dolaşıp gelen, kanaatlerini anlatan danışman, özel görevli, uzman, stratejist, çevreci, iktisatçı, doktor, tüccar var mıdır?
Sahi Türkiye NATO’dan; pardon FETÖ Üssü’nden çıkmayı düşünüyor mu?
Gazi Meclis’in gündemine böyle bir madde girdi mi?