O gece ve o gecenin sabahı şehit oldular.
Türk Ordusu özel bir timle Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece sızdı karargah olarak kullanılan hastaneye…
Akil Tepe El Bab’ın en stratejik yeriydi ve hastane oradaydı. DEAŞ orayı merkez olarak kullanıyordu.
Özel Kuvvetler o karargaha gece yarısı girdi. Göğüs göğüse mücadeleyle kısa sürede aldı.
DEAŞ’ın asıl saldırısı sabahın ilk ışıklarıyla oldu. Karargahı kaybeden DEAŞ önceden yaptığı hazırlık ile saldırıya geçti. Elindeki tüm ağır silahlarla ve roketlerle yoğun bir saldırı gerçekleştirdiler.
4 askerimiz o yoğun roket atışıyla şehit oldu. Türk jetleri ateş açılan her yeri kısa sürede susturdu.
Kış şartları çok ağırdı. Sis 10 metre ilerisini göremeyecek kadar yoğundu.
O puslu havada 3 bombalı araç ayrı noktalarda patlatıldı. 10 şehidi o zaman verdik.
Akil Tepe alındı. DEAŞ’ın El Bab karargahı dağıtıldı. 2 askerimiz de o esnada şehit oldu.
TİM Komutanı Binbaşı Bülent Albayrak, Furkan Yavaş, Göktan Özüpek, Önder Pınar, Hasan Kavuz, Ali Yılmaz, Osman Çelik, Ökkeş Karaca, Ali Sezai Yalçın, Ferhat Demir, Mehmet Kökkaya, Ömercan Yekebağcı, Akın Acar, Burak Boz, Okan Altıparmak, Oktay Durak o gece ve gündüz El Bab’ta bu vatan için şehit oldular.
Bu millet şehitlerini unutmayacak. Onlar bizim kahramanlarımız.
NEDEN EL BAB?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “durursak Sevr olur” diyor. Başbakan Binali Yıldırım bunun “ikinci milli mücadelemiz olduğunu söylüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Türkiye kendi geleceğini güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa, belli acılara katlanmak gerekiyor” diyor.
Noktayı Devlet Bahçeli koyuyor: “Türkiye seferdedir.”
El Bab, Türkiye’nin adeta kader çizgisidir. O kapı Türkiye’yi, bu milleti yeni ufuklara açacak.
El Bab onun için önemli.
Bu bilindiği için El Bab’ta herkes karşımıza dikildi. Açıktan Türkiye ile savaşamayan bütün devletler ve kullandıkları örgütler oradalar. PKK/PYD orada, Hizbullah orada, Devrim Muhafızları orada, parayla tutulmuş kiralık katillerden oluşan lejyonerler orada. Hepsi DEAŞ şapkası altında Türkiye ile savaştı. Kaybettiler.
Hepsini Özel Kuvvetlerden sadece bir TİM yendi.
O kahramanlar yazdı Türkiye’nin kaderini… o gece… orada…
BELÇİKA’DA ÖLDÜRÜLEN NATO GENERALİ
NATO’yu yaptığı harcamalar konusunda denetleyen General Yves Chandelon Brüksel’in Andenne şehrinde başından vurularak öldürüldü.
Ailesi intihar iddialarını kesin dille reddetti.
Öldürülen General NATO’nun terörizmle mücadelesinin finansman boyutunu araştırıyordu. Teröre karşı mücadelede kime, niçin, ne kadar para harcandığını araştırıyordu. NATO son dönem bütçesini beklentilerin üzerinde arttırmış ve 918 milyar dolara çıkarmıştı.
Belli ki NATO Generali, NATO’nun kime ne silah verdiği bilinmesin diye öldürüldü.
PKK’ya, PYD’ye, DEAŞ’a, Hizbullah’a, Devrim Muhafızlarına o kadar silahı kim veriyor?
El Bab’ı kaybettiğini anlayan ABD şimdi de PKK/YPG üzerinden Münbiç’e yığınak yapıyor.
ABD’nin Hizbullah’a silah verdiğini İsrail Ordusu belgeledi.
Hizbullah’ın lideri Nasrallah PKK’nın iyi bir örgüt olduğunu söyledi ve işbirliği sinyali verdi.
PKK’ya, PYD’ye, Hizbullah’a verilen ABD silahlarının bölgede kontr gerilla faaliyeti yürüten Devrim Muhafızları’na ulaştırıldığı da biliniyor.
Irak ve Suriye’de PKK ve PYD üzerinden Haşdi Şabi ile kurulan bağ var ki, bu bize ABD’nin bu iki örgütü ortaklaştırmaya çalıştığını gösteriyor.
O silahlar, o paralar kimden çıkıyor?
NATO’nun 918 milyar dolar olan bütçesinden terör örgütlerine, kendi üyesi Türkiye’yi vurması için, ne kadar bütçe ayırdı?
O NATO Generali Kafasına kurşun sıkılarak öldürülmese belki de bunun cevabını alacaktık.
NATO, ABD, Türkiye’ye karşı terörü finanse ediyor, bunu açığa çıkarmaya çalışan generalini öldürüyor.
Türk askeri ise o ABD’ye, NATO’ya karşı kahramanca mücadele ediyor, kurdukları puslu tuzaklarda şehit oluyor.
Kalanlar geçsin diye… o kapıyı bize şehitler açıyor…
Celal KAZDAĞLI