Donald Trump’ın ABD başkanı olmasının ardından George Orwell’in 1949’da yayımlanan “1984” adlı politik romanı Amazon’da en çok satan kitaplar listesinin zirvesine oturdu. ABD basınında yer alan haberlere göre, Orwell’in kitabına artan ilginin temelinde Trump yönetiminin uygulamalarıyla doğrudan ilişki kurmak için henüz yapılmış araştırma olmamakla birlikte, yönetimin kolaylıkla yalanlanabilen iddiaları “alternatif gerçekler” kavramıyla açıklaması bu yorumları gündeme getirdi.
Trump’ın medyayı suçlamaları etkili oldu
Trump’ın yemin törenindeki kalabalıkla ilgili rakamlar ve fotoğraflarla ortaya konan gerçeklere muhalefet ederek medyayı suçlaması, elinde hiçbir delil olmamasına karşın seçimlerde 5 milyona yakın Hillary Clinton lehine illegal oy kullanıldığını savunması kitapla paralellik kurulmasına neden oldu. Dünya klasikleri arasına giren kitapta İngiliz Sosyalist Parti yönetiminin gözetleme ve propaganda faaliyetlerine yer veriliyor. Parti, “Savaş barıştır”, “Özgürlük köleliktir”, “Cehalet güçtür” gibi sloganlar kullanıyor. Donald Trump’ın danışmanı Kellyanne Conway, Başkan’ın kolaylıkla yalanlanabilen iddiaları ısrarla savunmasına ilişkin sorular üzerine bir TV programında yaptığı açıklamada, Trump’ın “Alternatif gerçekleri” anlattığını söylemiş, sunucu ise “Alternatif gerçeklerin aslında yalanlar” olduğunu savunmuştu.
http://www.yenisafak.com/dunya/1984-romani-abdde-zirveye-cikti-2602631
Bu haber bize 1 sene önce yaptığımız 6 Şubat 2016 tarihli “Şükür medyamızda AB ordusu haberleri yer almaya başladı…” başlıklı analizimiz hatırlattı.
Aynen tekrar alıntılıyoruz:
Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ve Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert tarafından imzalanan anlaşma ile iki ülke arasında savunma ortaklığı yapılması kararlaştırıldı. Geri planda bir tankın ve elit askerlerin yeraldığı Hollanda savaş gemisinde imzalanan anlaşmaya göre bundan böyle birçok Alman ve Hollandalı askeri birlikler birlikte eğitim ve tatbikat yapacak, askeri görevlere birlikte katılacak.
Anlaşmaya göre Almanya’nın Eckernförde şehrinde konuşlandırılmış 800 elit denizci askerden oluşan ve karşı terör ile deniz kurtarma operasyonları yapan Alman birliği, Hollanda Deniz Kuvvetlerine entegre edilecek. Buna karşılık Alman Ordusu mensupları Hollandalı meslektaşlarıyla birlikte, 250 metre uzunluğundaki modern savaş gemisi ‘Karel Doorman’da görev yapacak. Ortak birliğin 2018’den itibaren göreve hazır olacağı bildirildi.
İki ülkenin kara kuvvetlerinden bir kısmı da birleştirilecek. Hollanda Ordusuna ait 3 bin asker ve 18 Leopard tanktan oluşan birlik, Aşağı Saksonya Eyaletinde konuşlandırılmış olan 30 tanka sahip Alman birinci tank tümenine dahil edilecek. Buna karşılık bir Alman tank taburu ile bir Hollanda tugayı birleştirilerek, 400 askerden oluşacak birlik 2019’dan itibaren Aşağı Saksonya Eyaletinde konuşlandırılacak.
Daha önce 2014 yılında 2 bin 100 askerden oluşan Hollanda hava indirme tugayı, Alman seri kuvvetleri DSK ile birleştirilmişti. Ancak şimdi Alman Savunma Bakanı Von der Leyen, tugaydan bölüğe kadar her iki ülke birliklerinin biraraya getirileceğini belirtti. Avrupa’da askeri işbirliği konusunda yeni bir sayfa açtıklarını bildirdi.
Von der Leyen askeri işbirliğin bundan çok daha fazla boyutlarda olacağını ifade ederek, çok uluslu bir tank birliği oluşturmayı amaçladıklarını, 20 bin askerden oluşacak askeri gücün 2021’den itibaren göreve hazır olacağını söyledi.
İslam ordusu ve ardından Hristiyan ordusu. Saflar netleşiyor. Yakında Amerika kıtası ordusuna da tanıklık ederiz. Afrika ordusu zaten bir süredir var Afrika barış gücü altında. Artık kıtalar arası ve dinler arası savaşa tüm dünya hazır.
Tıpkı George Orwell’in 1984 kitabında yazdığı gibi, kıtalar arasında sonsuz savaşlar, otoriter devletler, düşünce kontrolü ve sıkı bir takip altındaki bireyler.
SAVAŞ BARIŞTIR, ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR, CAHİLLİK GÜÇTÜR.