7 Mart günü önümüze Antalya’dan bir fotoğraf kondu.
Üç ülkenin Genelkurmay Başkanlarını bir masa etrafında gösteren fotoğrafta ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Rusya Genelkurmay Başkanı General Valeri Gerasimov ve Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar yer alıyordu.
Fotoğraf için ilk yorumu Bild gazetesinin politika editörü ve köşe yazarı Julian Röpcke yaptı ve “Yeni Dünya Düzeni” dedi.
Toplantı önemliydi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez Rus ve ABD Genelkurmay Başkanları Türk Genelkurmay Başkanı’nın misafiri olarak Antalya’da bir araya geliyorlardı.
Bu fotoğraf, bölgede ve dünyada yeni bir düzen kurulmakta olduğunu gösteriyordu.
Türkiye kurulan yeni düzenin ev sahipliğini yapıyordu.
12 Mart günü önümüze Rotterdam’dan bir başka fotoğraf kondu.
Fotoğraf etrafını Hollanda polislerinin sardığı bir arabanın içinde tutulan Aile’den sorumlu Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’yı gösteriyordu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni vermeyen Hollanda’ya o sıra Almanya’da bulunan Türk Bakan Fatma Betül Sayan Kaya gitmiş, Rotterdam’a geldiğinde Türk Konsolosluğu’na sokulmamış ve Almanya’ya geri gönderilmişti.
Bu onur kırıcı fotoğrafa ve Hollanda’nın faşist uygulamasına Türkiye’den büyük bir öfke ve tepki yükseldi.
Fotoğrafa yorum MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi. Hürriyet’i ziyaretinde verdiği demeçte Bahçeli, “Bir Hanımefendi Bakanı, bir yabancı ülkede arabanın içerisine hapsetmek, Türkiye’nin iradesini hapsetmektir” dedi ve ilave etti:
“Bunu kabullenmek asla mümkün değildir.”
ERDOĞAN’IN HAKLI ÖFKESİ
İkinci fotoğrafa en büyük tepki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Nazi Almanya’sını hatırlattı, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Nazi kalıntısı” olduğunu söyledi.
Türkiye bir dizi siyasi yaptırım uyguladı. Ancak bunlar yetmez.
Daha farklı, sonuç alıcı yaptırımlar gerekiyor.
Bunlar zamanı geldikçe yapılacaktır.
Lakin ne yapılacağının iyi düşünülmesi lazım.
İkinci fotoğraf Türkiye’nin imajına büyük darbe olmuştur.
Bölgesinde sorun çözen, “Yeni Dünya Düzeni”nin üç kurucusundan biri olan Türkiye, kendi Bakanını koruyamayan bir ülke durumuna düşürülmeye çalışılmıştır.
Türkiye bunu hızla telafi etmelidir.
O olaydan sonra Türkiye’nin konumuna zarar veren pek çok olay arka arkaya yaşandı.
Avrupa Adalet Divanı, özel sektörde çalışanlar için başörtüsü yasağının yolunu açtı.
ABD, Türkiye’nin itirazını duymazdan gelen bir yaklaşım sergiledi ve “Rakka savaşında YPG de yer alacak” dedi.
YPG/PKK’nın kara gücü olduğunu bir kez daha kabul ve ilan etti.
ABD bununla yetinmedi. Halep’in Etraip ilçesine bağlı Cina köyünde bir katliama imza attı.
Müslümanların yatsı namazını kıldıkları sırada bir ABD uçağı Cami’yi bombaladı. 300’e yakın cemaatin bulunduğu camide 58 Müslüman öldü, 100 kadarı yaralandı.
Sincar bölgesinde ise PKK, ABD’nin gözetiminde yığınak yapmaya devam ediyor.
Doğu ya da Batı fark etmiyor… Türkiye iki cepheden birinde sendelerse, diğer tarafta da kaybediyor.
Sabırla, acele etmeden yoluna devam etmesi gerekiyor.
Doğu’da ittifakları geliştirmek, gücü biriktirmek için Ankara’nın Batı’da olma mecburiyeti var.
Almanya, Hollanda gibi ülkelere verilecek en iyi cevap Türkiye’nin bölgesinde düzen kurması, Doğu’nun güçlü ülkesi olduğunu göstermesidir.
Batı’nın Türkiye’ye ihtiyacı, Türkiye’nin Batı’ya olan ihtiyacından daha fazla.
Ailesine çocuk, üniversitesine öğrenci, fabrikasına işçi, malına pazar arayan Batı; Türkiye’ye, İslam Dünyası’na, Doğu’ya muhtaç.
Biraz sabır ve sağduyu…
Sular Türkiye’den yana akıyor…
http://www.haber10.com/yazar/celal_kazdagli/iki_fotograf_masada_uc_komutan_arabada_bir_bakan-693795