iki gün önce yapmıştık bu analizi.
Hürriyet gazetesinde bir şeylerin ters olduğunu hissetmişiz.
Tekrar aynen alıntılıyoruz:
Hürriyet gazetesi ilginç bir manşetle çıkmış.
Bu manşete iyi tarafından bakarsak Atatürk = Erdoğan diyor. İkisi de aynı tarafa bakıyor ve bayrak adeta Erdoğan’ın eline verilmiş. “Bayrağı ben devraldım” diyen bir subliminal mesaj veriyor bu manşet adeta.
Normal de böyle bir şeyin bizi şaşırtması lazım.
Ama Hürriyet’in manşetlerini çok çok nadiren de olsa (seve seve ya da döve döve) milli devletin devraldığını biliyoruz.
Galiba o günlerden birini yaşadık. Alışık olmayınca insan bir tuhaf oluyor…
Normalde Hürriyet’in manşetleri böyledir:
Toplu analizlerimiz için:
Evet iki gün önce tam bunları yazmıştık.
Ve bugün gelen haber:
Görüyorsunuz, Hürriyet gazetesi bir gün namussuzluğuna ara vermiş, o da hemen dikkatimizi çekmiş…
Gerçekten çok yerinde bir tespit yapmışsınız. Tebrikler…
Yazılarınız ve analizleriniz tüm haber fırtınası içinde damıtılmış kaynak suyu berraklığında gündemi çözmemizi ve aydınlanmamızı sağlıyor.
Önceki yazılarınızda sıklıkla bahsettiğiniz Shemita döngüsüyle ilgili bir sorum olacaktı.
Büyük jübile yıllarının Türkiye ve İsrail bağlantılı olduğunu ve bazı işaretlerin de yerli yerine oturduğunu görüyoruz. Fakat büyük oyunu bozan taraf olduğumuzu düşünerek sormak yerinde olur diye düşünüyorum.
Büyük yıkımın fitili 14 mayıs Abd’nin Büyükelçiliğinin taşınması döneminde ateşlenir mi? Yoksa başka parametrelerin de gelmesi mi beklenir?
Muhtemelen elçilik meselesi ve bu zamana denk getirilecek eşzamanlı bir olay yeterli olacaktır. Zaten herşey patlamaya hazır bekliyor.