Ömer Kayani
Yaşı müsait olanlar 11 Eylül 2001 günü New York Dünya Ticaret Merkezine uçaklar çarparken ve Pentagon füze ile vurulurken nerede olduklarını mutlaka hatırlayacaklardır.
Biz Londra’da yarı zamanlı çalıştığımız Müslüman Sosyal Bilimciler Derneği ofisinde idik. Dernek Başkanı odamıza gelip ilk uçağın kuleye çarptığını haber verdiğinden “kazanın da böylesi” demiştik. Bir süre sonra ikinci uçağın diğer kuleye çarpması ile iş değişmiş, herşeyi bırakıp TV ekranlarına yapışmıştık.
Sonra Pentagon saldırısı ve ardından dördüncü uçağın düşmesi ile yeni yirmi yıllık iktisadi döngüyü başlatacak olayların kıvılcımı ateşlenmişti.
Nisan ayında “İktisadî 11 Eylül ve şuur altı hasadı” başlıklı yazımızda da bu konuyu Korona pandemisi ile birlikte ele almıştık.
“Dünya geneline adeta “küresel 15 Temmuz” yaşatılmaktadır. İşyerleri kapalı, insanlar evlerinde, ekonomilerin çarkları durmuş, sinirler gerilmiş. Hâl böyle olunca önümüzdeki dönemde ayakta kalacak, batacak, çok ucuza el değiştirecek, birleşecek, küreselleşecek şirketlere ülkemizde ve dünyada çok dikkatli bir şekilde bakmak gerekmektedir.”
Yeni nesiller belki bu olaya neden bu kadar önem atfettiğimizi çok fazla idrak edemezler ama o günlere şahit olanlar ne demek istediğimiz anlayacaklardır.
Tıpkı bizden önceki neslin Vietnam savaşı ile iyice ateşlenen yeni sözde “ideolojik savaşın” ve bu savaşın yan etkisi olarak başlayan ve günümüze kadar gelen “karşılığı olmayan Dolar” ile dünya finans hegemonyası kurulmasını anlayabilmesi gibi.
Malumunuz, 1944’de Bretton – Wood anlaşmasıyla Amerikan Doları altına fikslenmişti. 1971’de ekonomik sebeplerle bu yükü daha fazla kaldıramayan Amerika, Suud ile anlaşarak askeri koruma karşılığında petrolün Dolar ile satılmasını sağlamış ve bu anlaşmaya bir süre sonra diğer OPEC ülkeleri de katılmıştı.
Tıpkı bugün BAE ve Bahreyn ile başlayan İsrail’e teslim olma anlaşması için Amerikan Başkanı Trump tarafından hizaya sokulan Körfezin Arap Emircikleri gibi.
Neyse, konuyu dağıtmayalım.
11 Eylül vesilesiyle geçen hafta dünyanın pek çok köşesinde insanlar hafızalarında yer edenleri, o gün yaşadıklarını, verdikleri aşırı tepkileri, sonraki yıllarda gelişen olaylar çerçevesinde büyük bir kısmı utanarak ve günah çıkararak hatırlıyorlar çünkü dürüst olanlar kandırıldıklarını ve büyük iktisadi hegemonya ve paylaşım savaşında/dönüşümünde Müslümanların meze olarak kullanıldıklarını görebiliyorlar.
İşte bu hatırlamalardan birisi de Rusya Devlet Başkanı Putin’in ekonomi danışmanı “Tatiana Koryagina” nın 11 Eylül 2001 saldırılarından sadece bir kaç ay önce yaptığı uyarıdır.
Rusya Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanlığına bağlı “Makro Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü”nde kıdemli analist olan ve özellikle “gölge ekonomi” konusunda uzman olan Koryagina Temmuz 2001’de Rusya Devlet Duması tarafından organize edilen bir toplantıya katılır.
Toplantının genel konusu “Amerika’nın yaşamak üzere olduğu iktisadi çöküştür”. Koryagina bu toplantıda Amerika’ya 19 Ağustos 2001’de büyük bir saldırı yapılacağını söyler ve bu saldırı sonrası yaşanacak iktisadi çöküş felaketine karşı Rusya’nın hazırlık yapmasını salık verir.
12 Temmuz 2001’de, yani büyük saldırıdan yaklaşık 2 ay kadar önce, Rus Pravda gazetesi kendisi ile bir mülakat yapar. Bu mülakatta muhabir “Amerika gibi büyük bir ekonomik gücün savaşsız, füze ve bomba atılmadan nasıl yıkılabileceğini”, ayrıca Koryagina’nın belli bir kesinlikle verdiği 19 Ağustos saldırı tarihinin sebebini ve bunu bilmesinin nasıl mümkün olabileceği sorusunu sorar.
Koryagina’nın verdiği cevapları özetleyelim:
* Füze ve bombalardan başka da ülkelere çok daha ciddi hasarlar verme yolları vardır.
* Amerika çok ölümcül ekonomik bir oyuna angaje olmuştur. Bildiğimiz insanlık tarihi buzdağının sadece görünen kısmıdır. Komplocuların bildiği gölge bir ekonomi, gölge bir politika ve gölge bir tarih mevcuttur. Dünyada en güçlü devletler ve hatta kıtalar tarafından bile durdurulamayacak hareket halinde olan güçler, “Uluslararası” , “süper- devlet” ve “süper hükümet” olan gruplar bulunmaktadır. Hali hazırda gelişmekte olan ekonomik olayları öngörmeye çalışırken gölge ekonomi, gölge politika ve bununla bağlantılı dini parçaları da hesaba katmak gerekmektedir.
* 26 trilyon Dolar borcu olan Amerika’ya her şeyi yapmak mümkündür. Batı ekonomileri kaynama noktasındadır ve 300 trilyon dolarlık gölge finans aktiviteleri ile borsalarda her an panik ve çöküş yapılabilir.
Burada kısa bir ara verip bu mülakatın 2001 yılında yapıldığını hatırlatalım. Amerika’nın borcu bugün yani 2020 yılında 26 trilyon dolar olarak hesaplanırken Rus ekonomist yaklaşık 20 sene önce borcun bu kadar olduğunu belirtiyor. Doğruysa bugünkü Amerika’da durumun vehametini ve gerçek borç rakamını siz düşünün.
Devam edelim.
- Amerika’nın finansal saldırı yapılacak yer olarak seçilmesinin sebebi dünya finansının başkenti olmasıdır. Dolayısıyla etkisi en yüksek seviyede olup yıkıcı dalgalar tüm gezegene hızla yayılarak nükleer patlama etkisi yaratacaktır.
- Kendisine sorulan “peki Rusya bu durumda ne yapmalıdır” sorusuna karşılık ise “bunun cevabının Rusya devlet başkanı Putin’e gönderildiğini ve hızla Amerikan Dolarlarının bozdurulması gerektiğini” söyler.
- Yine kendisine yöneltilen “neden saldırı tarihi için 19 Ağustos diyorsunuz da mesela 21 Ağustos demiyorsunuz” sorusuna ise “ bu tarihte biraz sapmalar mümkündür. Ağustos’un son 10 günü dini bakış açısından onlar için çok önemlidir. Amerika’ya bu saldırıyı hazırlayanlara karşı ciddi güçlerde hazırlık halindedirler.
19 Ağustos saldırısı gerçekleşmez ama 23 gün sonra 11 Eylül 2001’de Rus analistin önceden haber verdiği saldırı gerçekleşir.
Rus Pravda gazetesi kendisiyle yeni bir mülakat yapar. Makalenin başlığı
“Amerika’ya kim arkasından saldıracak” şeklindedir.
Rus analist;
- 11 Eylül saldırılarını yapan büyük ve güçlü grubun yakın gelecekte Amerika’ya tekrar saldıracağını, Amerikan hükümetinin “teröristlere” karşı saldırı yapmak üzere hazırlanırken halkın hükümetin arkasında durmasının da çok bir şey ifade etmeyeceğini,
- Yaşanacak yeni saldırılardan sonra halkın Amerikan hükümetin verdiği güvencelerin işe yaramayacağının bilinciyle paniğe kapılarak finansal çöküşe neden olacağını,
- 19 Ağustos tarihi konusunda aslında yanılmadığını çünkü 15-20 Ağustos tarihleri arasında gelen ekonomik haberlerin ardından Amerikan dolarının büyük bir baskı altında kaldığını ve hemen ardında bir kaç hafta içinde Manhattan’da gökdelenlerin yıkıldığını, bunun sonucunda dünya finansının büyük bir kısmının felç olduğunu,
- Bu saldırının Amerika ve sırasıyla diğer tüm ülkelerde domino etkisiyle istikrarsızlık ve yıkım oluşturmayı amaçladığını,
- Bunu planlayan grubun elinde tuttuğu 300 trilyon dolarla gücünü yasallaştırarak “yeni dünya hükümeti” kurmayı planladığını,
- 11 Eylül saldırılarından anlaşıldığı üzere bu güçlü grubun hiç bir şeyden korkmadığı ve insan hayatının onlar için en ufak bir öneminin dahi olmadığını gösterdiğini söyler.
Rus analistin söyledikleri bu kadar değil tabii ki ama sütunumuz bu kadar.
Bitirmeden “resesyon refah transferidir” diyerek kalanını kendi analizlerimizle ve şu “Mega grubu” inceleyerek ve Korona pandemisi ile ilişkilendirerek kısmetse bir sonraki yazımıza bırakalım.