Ömer Kayani
Geçtiğimiz ay bir kripto para biriminin çöküşü ile bu para biriminde milyarlar, tüm kripto para piyasalarında ise 1 trilyon dolar eridi.
“Terra” ağının çöken “Luna” ve “UST” stabil koini olayından bahsediyoruz. İsterseniz önce çok kısaca bu koinin ne işe yaradığını anlatalım.
Biliyorsunuz artık hepimizin cebinde olan kredi kartları (ödemenizi vaktinde yaptığınız sürece) kullanandan değil ama kartın kullanıldığı işletmeden yapılan satışın yaklaşık yüzde 3’lük kısmını komisyon olarak alıp kendi cebine atar.
Peki bu tatlı kârı nasıl yaparlar?
Öncelikle kartı kullanan kişi o an nakit parası bulunmasa bile bu işlemi yapmasını sağlayacak krediye ulaşarak istediği alımı yapabilir.
Satıcı diğer türlü yapılamayacak alışverişin yapılması ile malını satmış olur.
Ortada nakit para olmadığı için hem alıcı hem de satıcı güvende olur.
Alıcı ve satıcı ülkeye bağlı olmadan bu işlemleri dünyanın hemen her bölgesinde yapabilirler.
Çünkü Visa/Mastercard/American Express vs kartlar tüm dünyada kullanılabilmeyi sağlayan şifreli/güvenli bir ağa sahiptirler.
İşte burada ana fikir sağlanan paradan önce oluşturulabilen güvenli para aktarım ağıdır ve an itibariyle dünyada bu ağın kontrolü üzerinde büyük bir savaş yaşanmaktadır.
Geçtiğimiz ay büyük vurgun yiyen Luna kripto para biriminin Terra ağı ve diğer ağ sağlayıcılarının amacı da budur.
Üzerine dijital dünyanın kurulabileceği, kontratların oluşturulabileceği o güvenli blockchain ağını oluşturmak.
Kredi kartlarının kullandığı şifreli ağlar ve (yurtdışı işlemlerde) Amerikan Doları üzerinden yerel paraya dönüşüm yerine blockchain sistemini ve Luna para birimini kullanacak olan Terra ağı, işletmeden kesilecek komisyonu maksimum yüzde 1 tavan seviyesinde tutacaktır.
Yani kıyasladığınız zaman burada klasik kredi kartlarına göre işletmeye yüzde 70 oranında indirim sağlanmaktadır.
Şimdi diyebilirsiniz ki bunu Bitcoin gibi paralarda yapabilir.
Doğrudur ama Bitcoin gibi ürünler çok inişli çıkışlı grafikleri olduğu için günlük kullanımda henüz değerlendirilemiyorlar. 7-8 sene önce binlerce BTC ile bir pizza alınırken bugün 1 BTC ile araba alınabilmekte, günler içinde alım gücü yarım arabaya da düşebilmekte iki arabaya da çıkabilmektedir.
İşte bu konuyu çözebilmek için fiat paralara daha doğrusu dünyanın rezerv para birimi Amerikan Dolarına çıpalı Tether, USDC yadabüyük borsaların kendi stabil koinleri çıkmıştır. Böylece borsalarda işlem yapanlar istedilerinde paralarını USD bazında tutmak için stabil koinlere çevirebilmektedirler.
Stabil koin dediğimiz, yani Amerikan dolarına bire bir çıpalı bir ürün çıkardığınız zaman aslında ne yapmış oluyorsunuz?
Kelimenin tam anlamıyla devletlerin egemenliğinde olan bir nevi para basmış oluyorsunuz. Bu yüzden bu işin öncüsü olan “Tether” ABD SPK’sı tarafından defalarca soruşturmaya tabi tutulup ceza almıştır ama faaliyetine devam etmektedir.
Cezaya konu edilen mesele ise Tether’in çıkarttığı koine eşdeğer mal varlığı tutmadığı idi ve bu konuda ABD devletinin haklı olduğuna dair su götürmez kanıtlar vardı.
İşin çok fazla detayında kaybolmayalım.
Bu ve benzeri sorunları bir çırpıda çözmek isteyen Terra ağı, Luna koinin yanında bir de Dolara çıpalı Tether benzeri UST koinini çıkarıp Luna’nın fiyatını ikisi arasında bağlantı kurarak yada bir nevi terazi oluşturarak sabitlemek/fiyat dalgalanmasını azaltmak istedi.
Sonun başlangıcı da muhtemelen bu nokta oldu.
Çıkarttığı dijital UST stabil koinini sabitlemek için AVAX benzeri önemli bazı koinleri sermayesine katan UST en son olarak toplamda 3 milyar Dolarlık Bitcoin sahibi olduğunu açıkladı.
Yani şöyle düşünün.
Terra network, kendi dijital dolarının değerini mal yada sadece gerçek USD ile değil başka bir dijital paralarla dengelemek/çıpalamak istedi.
Amerika’nın dünyada süren ve zaten her yerden saldırıya uğrayan dolar hegemonyasına karşı affedilemeyecek/gözardı edilemeyecek büyüklükte bir hata.
Nitekim Terra’nın egosu yaşından büyük muciti Güney Koreli Do Kwon yaptığı açıklamada bunu açıkça vurgulamıştı:
“İlk defa olarak çıpalı bir para birimi Bitcoin standartlarında hayata geçiyor.”
İşte hem bu hata hem de elinde dünyanın kendini bu güne kadar kanıtlamış ve fazlası basılamayacak tek dijital para birimi olan 3 milyar dolarlık Bitcoin olduğunu açıklaması kan kokusunu almış tüm kurtları üzerine çekti.
Muhtemelen Amerikan devleti onaylı bir saldırı ile 3 milyar Dolar gibi meblağları bir sakız parası gibi kullanabilen Wall Street fonları Terra’nın Luna – UST çıpasına aç kurtlar gibi saldırdılar ve haliyle paramparça edip Koreli çocuğun hem Bitcoinlerine çöktüler (ne kadar BTC satıldı henüz bilinmiyor) hem de parasını/networkunu çökerttiler.
Zaten Do Kwon Luna/UST ikilisinin çöküşünden sadece günler önce kendisi ile yapılan bir söyleşi de birçok uzmanın piyasada dile getirdiği şeylerin aynısını söylemişti.
“Kripto paraların yüzde 95’i yok olacak ve sadece en sağlam olan yüzde 5 ayakta kalıp yoluna devam edecek. Ve bunu seyretmesi eğlenceli olacak”.
Şu anda kendisi eğleniyor mudur bilinmez ama kripto para teknolojisinin Amerikan dolarının dünya finans sistemi üzerindeki hegemonyasına tehdit oluşturduğunu bilmeyen epeyce bir insan ülkemiz sosyal medyasında eğlenip oh çekiyorlar.
Tabii onlar kripto paraların bu dalgalanmalarına bakarken farkedemedikleri şey ise Bitcoin benzeri paralar değer kaybedip değer kazandıkları bu dalgalanmaları yaşarlarken ülkelerin iflas ettiği, halkların enflasyon ve gıdaya ulaşamama yüzünden ayaklandığıdır.
Yazılarımızı takip edenler bu konuları 2015 senesinden beri yazdığımızı, hem Amerikan Dolarının hegemonyasına karşı bu teknolojinin gelişiminde yer almamız gerektiğini belirtirken, diğer taraftan da şeytani bir kontrol mekanizması olan blockchain’in zincirini yanlışlıkla boynumuza geçirmememiz gerektiğini söylediğimizi hatırlayacaklardır.
Bitcoin meydan muharebesi (2017), Bitcoin, Diyanet’in yorumu ve dijital İslam dinarı (2017), Dijital paralarla merkez bankaları mı shortlanıyor (2021), Ayrılan işler, karışan dünyalar, dijital göçmenler (2021) Altın, gümüş, dolar, Bitcoin, 1499 şirket ve 2 trilyon dolar (2021), Kararı verilmiş olaylar için alıcılarınızla oynamayın (2021), Bitcoin meydan muharebesi devam ederken (2022) benzeri pekçok yazımızda yeni finans sistemi için verilen savaşın şifrelerini çözmeye çalışmıştık.
Sütunumuz el vermediğinden tekrar edemeyeceğiz ama konu ile detaylı olarak ilgilenmek isteyenlere olayların kronolojik gelişimini anlamada yardımcı olacaktır diye düşünüyoruz.
Bugün gelinen noktada kim ne derse desin, Amerika artık iflas etmektedir ve toplam borcu 90 trilyon dolardan fazladır ki bu sadece resmi olan kısmıdır. Özel sektör vb. diğer parametreleri işe dahil edince bu borç üç katına çıkmaktadır ve ne kadar para yakma, faiz artırma operasyonu yaparlarsa yapsınlar kaçınılmaz son değişmeyecektir.
Roma çökmektedir.
Amerikan FED’in bugün faizleri artırması sadece dengeleri bozup, milleti bıktırıp sonra tekrar parasal genişlemeye bir kurtarıcı olarak geri dönebilmek içindir ki bunu 2015 yılından beri ısrarla söylemekteyiz.
Kararı verilmeye çalışılan şey yada bir başka deyimle yaşanan savaş yeni sistemin ne olacağıdır.
“Büyük sıfırlama” diyerek gündeminize soktukları şeyin sonrası hakkında gerçekte kimsenin bir şeyler söylememesi, konuyu dünya kamuoyunun bir konsensusla anlaşma gündemine açmadan sadece dünya halklarının bilinçaltlarına mesajlar vermeleri, gelmekte olan sistemin eskisini mumla aratacağının garantisi gibidir.
Yazımıza Luna ile başlamıştık, ekonomi analizlerini tüm dünyanın saygı ile takip ettiği Lyn Alden’in Luna/UST benzeri paralarla ilgili yaptığı analizle bitirelim.
“Pazarlarda yapacağınız en iyi şey nedir? Herşeyi test etmek. Düşmanı ezin, önünüzden kaçışını seyredin, fenomenlerin ağıtlarını dinleyin. Kırılabilecek her şeyi kırın.”
Boyundan büyük işlere ponzi benzeri planlarla kalkışan bir paranın test edilme sonrasında nasıl paramparça edildiğini size izlettiler ve bu sadece bir fragmandı.
Korkarız sırada çok daha büyük şeyler var.
“Ulus devletlerin şapkayı önlerine koyup düşünme zamanı geldi” demeyeceğiz çünkü o düşünme zamanı çoktan geçti.
Planı hazır olmayan ülke halklarının payına, yöneticilerinin ağıtlarını dinlemek düşecektir.