‘Küresel savaşın izdüşümü mü?’ demiştik…

Önce 5 Mayıs 2016 tarihli ‘Küresel savaşın izdüşümü mü?’ başlıklı analizimizi hatırlatalım. Bu analizi kaleme aldığımız sırada Ahmet Davutoğlu hala başbakan idi;

İngiliz Financial Times gazetesi Davutoğlu’nun görevinin Avrupa Birliği (AB) ile varılan vize anlaşması nedeniyle tehlikede olduğunu yazdı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de gündem olan Pelikan dosyası sonrası Financial Times’ta Başbakan Davutoğlu’nun Mart ayında AB ile uzlaşıya vardığı ‘vize muafiyeti ve mülteciler’ konusu ile ilgili bir haber kaleme alındı.(…)
MERKEL ŞAŞIRDI
Haberde o günlerde hem Avrupa hem de Türkiye basınında uzun süre gündemi meşgul eden bu hamlenin ‘Almanya Başbakanı Angela Merkel’i şaşırttığı’ yazıldı.
AVRUPA’NIN GÖÇ KRİZİNDE GİDİŞAT DEĞİŞTİ
Ayrıca bu hamlenin Avrupa’nın göç krizinde de gidişatı değiştirdiği, belirtildi.
‘ERDOĞAN’A DANIŞILMADI’
Davutoğu’nun bu hamleyi Erdoğan’a danışmadan yaptığını iddia eden Financial Times, bunu ‘Bu, sürpriz bir siyasi manevraydı. Çünkü Sayın Davutoğlu bu konuda, Türkiye’deki en güçlü kişiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a danışmamıştı’ sözleri ile belirtti.
‘ERDOĞAN SÜRECİN PARÇASI DEĞİL’
Haberde ismi verilmeyen üst düzey bir AB yetkilisinin ifalerine de yer verildi. İfadelere göre yetkili şuları söyledi:’Türkiye ile 6 ay boyunca yürütülen görüşmelerde Erdoğan’ın sürecin parçası olmadığı dönemlerden geçiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan anlaşmaya mesafeyle yaklaşıyor. Davutoğlu’nun ekibi ise Avrupa’nın Haziran sonuna dek vize muafiyeti sözünü yerine getirmemesi halinde, Başbakan’ın görevinin tehlikede olduğundan şüpheleniyor.’
‘DAVUTOĞLU RİSK ALDI, KORUNMASIZ KALDI’
Başbakan Davutoğlu’nun bu yöndeki kaygılarını 10 gün önce Türkiye’yi ziyaret eden Merkel’e ve AB yetkililerine de ilettiğinin yazıldığı haberde görüşmelere katılan iki üst düzey yetkili kaynak gösterilerek’Davutoğlu bir risk aldı ve bu onu korunmasız bıraktı’ ifadeleri yazıldı.
‘ERDOĞAN CEPHESİNDEN AÇIKLAMA YAPILDI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ofisinden ismi verilmeyen bir yetkilinin görüşlerine de yer veren gazete, yetkilinin şunları söylediğini yazdı:
Anlaşma, AB’nin ne kadar güvenilir bir müttefik olduğunu görmek açısından bir sınav niteliğinde.Cevaplanması gereken soru açık: Avrupa sözünü tutacak mı?
‘DAVUTOĞLU CEPHESİNDEN AÇIKLAMA YAPILDI’
Gazete yine Başbakanın ismini vermedikleri bir sözcüsünün de konuştuğunu ve şunları söylediğini yazdı:Türkiye-AB anlaşmasını Türkiye’deki siyasi sürece bağlamak tamamen temelsiz bir yaklaşımdır. Eğer AB tarafı yükümlülüklerini yerine getirmezse, anlaşma da olmayacaktır.Bu, Türk siyasetinin bir konusu değildir.
‘DAVUTOĞLU CEPHESİNDE ALARM VAR!’
İsmi verilmeyen üst düzey bir Avrupalı diplomatın gelişmelerle ilgili yorumu ‘Erdoğan, Davutoğlu ile siyasi bir oyun oynuyor’ dediği yazılan haberin devamında, Cumhurbaşkanının Başbakanı ilkbaharda toplanacak bir kongreyle değiştireceği yönündeki haberlerin Davutoğlu cephesinde alarma neden olduğunu yazıldı.
NASUHİ GÜNGÖR’ÜN AÇIKLAMALARINA YER VERİLDİ
Haberde ‘Erdoğan yanlısı bir gazeteci’ olarak tanımlanan Nasuhi Göngör’ün ‘AK Parti artık Davutoğlu ile yoluna devam edemez’ifadelerine de yer verildi.
‘MKYK’YA YETKİ DEVRİ DE HATIRLATILDI’
Devamında, AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu’nun (MKYK) partinin il ve ilçe başkanlarını atama yetkisini Başbakandan aldığı hatırlatıldı.
‘AB, DAVUTOĞLU’NUN BAŞARILI OLMASINI İSTİYOR’
Haberin sonunda ise şunlar yazıldı:
‘Avrupalı liderler için Sayın Davutoğlu ile muhatap olmanın bir avantajı da, Sayın Erdoğan’la muhatap olmamak. Zira gazeteciler aleyhine dava açan, Kürt muhalif liderlere eziyet eden ve kendisine insan hakları dersi verdiği için Batı’ya fırça çeken Sayın Erdoğan giderek daha otoriter bir lider olarak görülüyor.”
Bazı üst düzey AB yetkilileri, Erdoğan’ın son dönemdeki sert açıklamalarının kısmen ‘birliği tahrik, anlaşmayı da sabote etme’ amacıyla yapıldığını düşünüyor…
‘Sayın Merkel’le çalışan diplomatlar ise onun anlaşmanın kısmen ‘Sayın Erdoğan’ı mutlu etmeye’ bağlı olduğunu bildiğini söylüyor. Yine de AB, Sayın Davutoğlu’nun başarılı olmasını istiyor çünkü onu, Sayın Erdoğan’ın otoriter tavrı üzerinde ılımlı etkisi olabilecek bir kişi olarak görüyor.’

Burada araya girip yaklaşık bir hafta önce yaptığımız bir analizi de hatırlatalım:

Kaderin garip bir cilvesi midir bilinmez; AB ile anlaşılacağının belli olduğu gün gelen bir başka haber.

AB Komisyonu göçmenler meselesini aşmak için herşeyi yapmaya hazırken ABD cephesinde durum;

ABD ve Rusya krizin bitmesine karşıdır ve bu uğurda herşeyi yapacaklarını dile getirmektedirler.

Bu haberlerin neredeyse tamamı bugün haber bültenlerine düştü.
Ve bugün gündeme bomba gibi düşen haber;

Almanya Federal Parlamentosu’nda 1915 olaylarının “soykırım” olarak nitelendirdiği yasa tasarısı onaylandı.
Ve yine bugün bir başka haber;

Resmi Gazete’de dün yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı, NATO’nun 2014’te Galler’deki zirvesinde “çatışma bölgelerine 48 saat içinde müdahale edebilecek” uluslararası bir güce kavuşulmasını kabul ettiği eylem planı uyarınca alındı.NATO’nun bu gücü “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti” (VJTF) olarak adlandırılmıştı. Resmi Gazete’de dün yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı, VJTF’nin faaliyetine ilişkin esasları içeriyor.
(…)
ÖNCÜ GÜÇ 5 BİN ASKER
VJTF’nin öncü kara birliğinin farklı ülkelerden 5 bin askerin yer alacağı bir tugay büyüklüğünde olması, ana unsurlarda ilave 2 tugay askerin daha yer alması planlanıyor.
İttifak ülkeleri rotasyonla güce asker verecek ve NATO’ya tahsis edeceği askerlerini her an intikale hazır durumda bulunduracak. Komuta karargâhı da rotasyona tabi olacak.
”MESAJ VERMEK İÇİN OLUŞTURULDU”
Konu ile ilgili açıklama yapan Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, ”Bu tugay savaşmak için oluşturulmadı. Karşı tarafa ‘bir ülke ile değil NATO ile çatışmaya gireceği’ mesajı verilerek caydırıcılık hedefleniyor. Bu kuvvetin gönderilmesi için NATO’da siyasi karar alınması gerekir. Meclis konusu ise sadece Türkiye’de problemlidir.” ifadelerini kullandı.
Artık 1 Mart tezkeresi benzeri ‘krizler’ yaşamayacağız demek oluyor herhalde bu. Herhalde tahterevallinin nasıl çalıştığı anlaşılmıştır…
Bir örnek daha verelim bugün Yeni Söz gazetesinden;

Medyamızda saf saf İngiltere şok oldu diye çevrilen “shock and awe” ifadesi aslında”ani ve acımasız bir biçimde saldırarak düşmanı etkisiz hale getirmek”anlamına gelir. Daily Mail gazetesinde haberin veriliş tarzı ise atlanmış;
“Ani ve acımasızca düşmanı etkisiz hale getirme.ABD ve İngiliz askerleri Türk ordusu ile birliktehava, kara ve denizde büyük bir tatbikat yaptı.”

Katılan diğer ülkeler haberin dördüncü satırında ancak yer bulabilmiş.

Daha iyi anlamak için bir de aşağıda verdiğimiz linkte bulunan 2011- 2016 başlıklı kısımlara bakmanızı tavsiye ederiz;