İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Başkanı Haşimi Rafsancani, Irak ve Afganistan anayasalarının ABD-İran görüşmelerinin ardından yazıldığını iddia etti. (…) Rafsancani, “Afganistan’da Taliban savaşından sonra, yeni konular gündeme geldiğinde biz ABD’yle işbirliği ve görüşmeler yapardık. Irak’ta da böyle görüşmeler olurdu. Her iki yerde de görüşmelerimiz faydalıydı ve her iki ülke için iyi bir anayasa yazabildik. Afganistan ve Irak halkının görüşlerini bu anayasalara yansıtabildik.Şu an da görüşmelerde başka gelişmeler meydana geliyor” diye konuştu. Eski Cumhurbaşkanı Rafsancani, ABD ile yürütülen müzakerelerin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yönetimi öncesine dayandığını dile getirerek, “Şu an ABD’yle yapılan görüşmeler rehberlik makamı (Dini lider Ali Hamaney) tarafından daha önce verilen izne dayanıyor. Hasan Ruhani hükümetinden 5—6 ay önce Umman Kralı Sultan Kabus’un ara buluculuğunda ABD’yle müzakereler başlamıştı” dedi. “SURİYE KONUSUNDA YEMEN’DE İKİ OTURUM YAPILDI” O dönemde birkaç kez uzmanlar seviyesinde görüşmeler yapıldığını fakat neticeye varılamadığını belirten Rafsancani sözlerini şöyle sürdürdü: “Asıl görüşmeler, nükleer faaliyetler konusunda rehberin onayında gerçekleşti ve halen de devam etmekte. Bu arada başka görüşmeler de oldu.Mesela Suriye konusunda Yemen’de iki oturum yapıldı. Bu görüşmeler devam ediyor. Hem bizim yetkililerimiz, hem de ABD yetkilileri bu toplantılarda bulundu. Hala bu konudaki konuşmalar önceden olduğu gibi devam ediyor.” İran heyeti ülkedeki muhafazakar kesimin eleştirilerinin önüne geçmek amacıyla, 5+1 ülkeleri ile yapılan nükleer müzakerelerde, Hamaney’in talimatı doğrultusunda ABD heyetiyle başka bir konuyu müzakere etmediklerini söylemişti.Bu konuyla ilgili Uzmanlar Meclisi Üyesi Rafsancani ise “Neticede insanlar duvar değil. Bir araya geldiklerinde başka şeyler de konuşuyorlar. Bir yerde karşılaşıyorlar ve tokalaşıyorlar. Bunlar bahanelerdir. Eğer bu tür bahane bulmak isterseniz çok bulabilirsiniz” şeklinde konuşmuştu. İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin ile Almanya arasında iki yıl süren müzakerelerin ardından 14 Temmuz’da Viyana’da nükleer konusunda anlaşmaya varılmıştı.
Senelerdir anlatamadığımız bir konudur. Sünni Taliban Afganistan’da ve Sünni Saddam Irak’ta sırf bu yüzden devrildi. (Buradan Saddam’ı desteklediğimiz sonucu filan çıkarılmasın. Sadece planı anlatıyoruz) Buraları İran’ın etkisine vererek İslam dünyası ile sorunlu Şiilik ‘dininin’ bir türlü tek dünya sistemine boyun eğdiremedikleri ve çürütemedikleri Sünni eksene karşı kullanılması. Rafsancani’ye bir manada bunu onayladığı için çok teşekkür ediyoruz.
Aşağıdaki Rus haber ajansı Sputnik’ten haberini verdiğimiz dün meydana gelen olay ise yukarıda Rafsancani’nin söylediği bölgeye şekil vermek için yaptıkları görüşmeleri İslam aleminden ve kendi halklarından gizlemek için yaptıkları bir PR çalışması. ABD pası veriyor İran golü atıyor. Akıllarınca…
İran Devrim Muhafızları’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, Basra Körfezi’ndeki Farsi Adası yakınlarında İran karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle, gözaltına alınan ABD askerlerinin uluslararası sularda serbest bırakıldığı belirtildi.Açıklamada şu ifadelere yer verildi:’ABD’li siyasi makamlar, ülkemiz yöneticileriyle irtibata geçerek, ABD botlarının sehven İran karasularına girdiğini belirtti. Yapılan inceleme sonucu ABD botlarının İran karasularına kasıt olmaksızın girmelerinin tespiti ve özür dilemelerinin ardından biri kadın 10 ABD askeri uluslararası sularda serbest bırakıldı.’İran, dün Basra Körfezi’ndeki Farsi Adası yakınlarında ABD donanmasına ait iki botu ve içindeki askerleri, karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle alıkoymuştu.
Ve bir başka PR çalışması:
Konuyla ilgili eski analizlerimiz: